Examples of using "Sloeg" in a sentence and their turkish translations:
Mary, Tom'u tokatladı.
Tom sağa döndü.
O ona vurdu.
Tom, Mary'yi tokatladı.
Sami misilleme yaptı.
Saat onu vurdu.
Pek anlamlı gelmedi.
O, kapıyı kapattı.
Tom dolap kapısını çarparak kapattı.
O, kapıyı çarparak kapattı.
Saat 12 buçuğu vurdu.
O onun kafasına çarptı.
Birisi sırtıma vurdu.
Onun yüzünü tokatladı.
Tom Mary'yi öldüresiye dövdü.
O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
O, ona bir çekiçle vurdu.
Tom bir beyzbol sopasıyla Mary'ye vurdu.
O, bilardo sopası ile topa vurdu.
O, beyzbol sopasıyla topa vurdu.
Yıldırım kuleyi vurdu.
Yıldırım evini vurdu.
Hırsız camı kırdı.
Ona tokat attı.
Tom Mary'yi bir beyzbol sopasıyla öldüresiye döğdü.
Tom sopayla topa vurdu.
- Sami eşini bir beyzbol sopasıyla dövdü.
- Sami karısını bir beyzbol sopasıyla dövdü.
O, yumruğunu masaya vurdu.
Bunlardan biri bana arkadan vurdu.
Aynayı çekiçle paramparça etti.
Tom öğle yemeğini atladı.
Tom üç kez başarısız oldu.
Mary ağlayarak kaçtı ve yatak odasının kapısını çarptı.
Boks şampiyonu rakibini bir tokatla yere çarptı.
Tom bana kurabiye teklif etti ama ben reddettim.
O kasıtlı olarak pencereyi kırdı.
Çocuk yeni sopası ile topa vurdu.