Translation of "Naaien" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Naaien" in a sentence and their turkish translations:

Kan je naaien?

- Nasıl dikileceğini biliyor musun?
- Nasıl dikiş dikileceğini biliyor musun?

Ik hou van naaien.

Dikiş dikmeyi seviyorum.

- Je kan erg goed naaien.
- Je bent erg goed in naaien.

Dikiş dikmekte çok iyisin.

Ze kan heel goed naaien.

O çok iyi dikiş dikebilir.

Maria kan heel goed naaien.

Mary çok iyi dikiş dikebilir.

Ik kan niet naaien of borduren.

Dikiş veya nakış yapmayı bilmiyorum.

Ze is een jurk aan het naaien.

O bir elbise dikiyor.

Maria weet niks van naaien of breien.

Mary dikiş veya örgü hakkında hiçbir şey bilmaz.

Ze vroeg me of ik kan naaien.

O bana dikiş dikip dikemediğimi sordu.

Tom vroeg me of ik kan naaien.

Tom bana dikiş dikebilip dikemeyeceğimi sordu.

Ze stopte met naaien en dronk wat thee.

Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.

Ze is laat opgebleven om je jurk af te naaien.

Elbiseni dikmeyi bitirmek için geç saatlere kadar yatmadı.

- De taxichauffeur wilde me oplichten.
- De taxivent wilde me naaien.

Taksici beni dolandırmak istedi.

Heb je een naald om deze knopen mee vast te naaien?

Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?

Er is niet genoeg licht in deze kamer om te kunnen naaien.

Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.

Ik leer te naaien zodat ik een jurk voor mezelf kan maken.

Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.