Translation of "Maanden" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Maanden" in a sentence and their turkish translations:

Je hebt drie maanden.

"Üç ayınız var.

Ik had maanden slecht geslapen.

Aylardır düzgün uyumamıştım.

Ik blijf hier drie maanden.

Üç aydır burada kalıyor olacağım.

Een jaar heeft twaalf maanden.

- Bir yıl on iki aya sahiptir.
- Bir yılda on iki ay vardır.
- Bir yılın on iki ayı vardır.

Ze is acht maanden zwanger.

O, sekiz aylık hamile.

Maria is twee maanden zwanger.

- Mary iki aylık hamile.
- Marie iki aylık gebe.

Ze is twee maanden oud.

O iki aylık.

- Hoeveel maanden zijn er in een jaar?
- Hoeveel maanden gaan er in een jaar?

Bir yılda kaç tane ay var?

Juist. Dus je had drie maanden.

Doğru. Yani senin üç ayın vardı.

We zijn daar drie maanden gebleven.

Üç ay boyunca orada kalıyoruz.

Tom bedroog zijn vriendinnetje maanden lang.

Tom kız arkadaşını aylarca aldattı.

Ze zijn drie maanden later getrouwd.

Üç ay sonra evlendiler.

Hij zwerft al maanden door Europa.

Avrupa'da dolaşarak birkaç ay geçirdi.

Ze zijn drie maanden geleden getrouwd.

Üç ay önce evlendiler.

Ik woonde twee maanden in Vancouver.

Ben iki ay boyunca Vancouver'da yaşadım.

Remington verbleef enkele maanden in Havana.

Remington Havana'da birkaç ay geçirdi.

Ze zijn zes maanden geleden getrouwd.

Onlar altı ay önce evlendi.

Hoeveel maanden kan je hier blijven?

Burada kaç ay kalabilirsin?

- Tom verdriedubbelde zijn investering in zes maanden.
- Tom heeft zijn investering verdriedubbeld in zes maanden.

- Tom altı ay içerisinde yatırımını üçe katladı.
- Tom altı ayda yatırımını üçe katladı.

- Tom ging twee maanden geleden naar Frankrijk.
- Tom is twee maanden geleden naar Frankrijk gegaan.

Tom iki ay önce Fransa'ya gitti.

En ongeveer zes maanden voor ze stierf,

Ölümüne altı ay kala, hiç yoktan,

En na maanden van fanatiek voorstellen schrijven

Araştırma taslaklarını aylarca çılgın bir şekilde düzenleyerek

Over twee maanden kun je het eten.

Yemek için iki ay beklemek lazım.

Het was een planning van drie maanden…

Planlandığı gibi, üç aylık bir süre zarfında...

Tom werd tot vijf maanden gevangenis veroordeeld.

Tom beş ay hapse mahkum oldu.

Ik heb zes maanden in China gewoond.

Altı aydır Çin'de yaşamaktayım.

Tom heeft al drie maanden niet gewerkt.

Tom üç aydır çalışmadı.

Ik heb drie maanden om je gerouwd.

Üç ay senin yasını tuttum.

Ik studeer sinds tien maanden in China.

- On aydır Çin'de okumaktayım.
- On aydır Çin'de okuyorum.

Binnen zes maanden verlaat ze het land.

O, ülkeyi altı ay içinde terk ediyor.

- Sinds twee maanden ligt mijn vader in het ziekenhuis.
- Mijn vader ligt al twee maanden in het ziekenhuis.

Babam iki aydır hastanede.

- Dat waren de droogste zes maanden in dertig jaar.
- Dit waren de droogste zes maanden in dertig jaar.

Bu, otuz yıl içinde en kuru altı ay oldu.

En drie maanden later had ik dat gesprek.

Üç ay sonrasında bir görüşmem vardı

Over een paar maanden zal het zijn vergeten.

Bu birkaç aylık zaman içerisinde unutulacak.

Hij bracht een paar maanden door in Schotland.

İskoçya'da birkaç ay geçirdi.

Hij heeft drie maanden in de ambassade gewerkt.

Üç aydır elçilikte çalışıyor.

Ik ben zes maanden geleden gestopt met roken.

Altı ay önce sigara içmeyi bıraktım.

Waar ben je de laatste drie maanden geweest?

Son üç aydır neredeydin?

En drie maanden later kreeg ik een e-mail.

Üç ay sonra bir e-posta aldım.

In twee maanden verloor ik ongeveer 10 kilo lichaamsgewicht.

İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.

Om de paar maanden circuleert die op het internet.

Birkaç ayda bir internette turluyor.

Mijn zoontjes zijn vandaag drie jaar en vijf maanden

Çocuklarım artık üç yıl beş aylık

We zochten de moeder een paar maanden later op.

Birkaç ay sonra anneyle konuşma fırsatı bulduk.

Het kostte hem drie maanden om te leren fietsen.

- Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.

Hij heeft vorig jaar drie maanden op zee doorgebracht.

Geçen yıl, o, denizde üç ay geçirdi.

Er was helemaal geen regen de afgelopen drie maanden.

Son üç aydır hiç yağmur yok.

Tom overleed drie maanden voordat hij examen zou doen.

Tom kolejden mezun olmadan üç ay önce öldü.

Sami bekeerde zich zes maanden geleden tot de islam.

Sami altı ay önce İslam'a geçti.

- Hebt u in de afgelopen zes maanden een groot verlies geleden?
- Heb je in de afgelopen zes maanden een groot verlies geleden?

Altı ay içinda kilonuzda kayda değer bir azalma oldu mu?

Over drie maanden ga je op gesprek met een Franstalige.

Üç sonra, sizi Fransızca konuşan biri ile aynı odaya koyacağız.

Nauwelijks twee maanden later zag ik een andere politieke stunt.

Neredeyse iki ay kadar sonra, bir başka siyasi gösteri daha gördüm.

Een paar maanden later nam ik contact met hem op.

Birkaç ay sonra ona ulaşıp şöyle dedim:

Twee maanden zijn voorbij sinds hij naar Frankrijk gegaan is.

Fransaya gittiğinden beri iki ay geçti.

Drie maanden waren niet genoeg om het experiment te beëindigen.

Üç ay deneyi bitirmek için yeterli değil.

Binnen drie maanden zal ik kunnen lezen, schrijven en praten.

Üç ay içinde, okuyabileceğim, yazabileceğim ve konuşabileceğim.

Dus toen zes maanden na de bevestiging van de eerste gevallen

Onaylanan ilk vakalardan altı ay sonra

Het is mei en de jongen zijn nu vier maanden oud.

Aylardan mayıs ve yavrular şu an dört aylık.

Jeff was drie maanden op zoek voordat hij een baan vond.

Bir iş bulmadan önce, Jeff üç ay boyunca aradı.

- Ik ben in mijn vierde maand.
- Ik ben vier maanden zwanger.

Ben dört aylık hamileyim.

Ze zijn zes maanden bezig geweest om het huis te bouwen.

Onlar evi yapmak için altı ay harcadılar.

Wanneer ze tussen 6 en 12 maanden zijn, in die korte periode,

6 aydan 12 aya kadar olan kısa sürede,

In slechts drie maanden... ...zijn ze klaar om zelf jongen te krijgen.

Sadece üç ay içerisinde... ...kendileri de çocuk yapacak hâle gelecek.

Men betaalt de belasting per maand, per 3 maanden, of per jaar.

Vergiler ayda, üç ayda, veya yılda bir ödenir.

Drie maanden later kreeg Ney opnieuw kritiek van Napoleon, toen zijn foerageerinvallen in

Doğu Prusya'ya yaptığı yiyecek arama baskınlarının

Tom begon drie maanden voordat hij aan de universiteit afstudeerde werk te zoeken.

Tom, üniversiteden mezun olmadan üç ay önce bir iş aramaya başladı.

En dat er ergens een auteur maanden of misschien wel jaren over had gedaan.

ve bazı yazarların onları yazarken aylar, belki de yıllar harcadığını biliyordum.

Voor het eerst sinds drie maanden voelen de beren de warmte van de zon.

Ayılar üç ay sonra ilk defa güneşin sıcaklığını hisseder.

De eerste eieren werden twee maanden geleden gelegd... ...en nu beginnen ze uit te komen.

İlk yumurtalar yaklaşık iki ay önce bırakıldı. O yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.

En gebruik de promocode EPICHISTORY voor een speciale aanbieding van 83% korting en 3 maanden gratis!

ve% 83 indirim ve 3 ay ücretsiz özel teklif için EPICHISTORY promosyon kodunu kullanın!

De Eerste Wereldoorlog is slechts vijf maanden oud en al zijn ongeveer een miljoen soldaten gevallen.

1.Dünya Savaşı başlayalı 5 ay olmasına rağmen tüm ordulardan 1 milyon asker kayıp verildi.

Sami bekeerde zich tot de islam een ​​paar maanden nadat hij uit de gevangenis was vrijgelaten.

Sami hapisten çıktıktan birkaç ay sonra Müslüman oldu.

...en moest ongeveer drie maanden rusten voordat ik hersteld was. Dus het was een lang pijnlijk proces.

ve iyileşmek için yaklaşık üç ay dinlenmem gerekti. Uzun, acılı bir süreçti.

In de volgende les gaan we de dagen van de week studeren, de maanden en de jaargetijden.

Sonraki dersimizde, haftanın günlerini, ayları ve mevsimleri çalışacağız.

Twee maanden later marcheerde hij weer naar het noorden om Badajoz, nu belegerd door de vijand, te verlossen

İki ay sonra, şimdi düşman tarafından kuşatılmış olan Badajoz'u rahatlatmak için tekrar kuzeye yürüdü

De maanden van het jaar zijn: januari, februari, maart, april, mei, juni, juli, augustus, september, oktober, november, december.

Yılın ayları: ocak, şubat, mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık'tır.

Januari, februari, maart, april, mei, juni, juli, augustus, september, oktober, november en december zijn de twaalf maanden van het jaar.

Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık yılın on iki ayıdır.