Examples of using "Leeuw" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir aslandır.
Bir aslan güçlüdür.
Bir aslan görüyorum.
- Tom Aslan.
- Tom Aslan burcu.
Aslan burcuyum.
- Aslan bir hayvandır.
- Aslan, bir hayvandır.
- Aslan et yiyor.
- Aslan et yer.
Fil aslanı eziyor.
- Ben bir aslandan bahsediyorum.
- Bir aslan hakkında konuşuyorum.
Aslan et yiyor.
Bir aslan gördüğüme şaşırdım.
Aslan hayvanların kralı olarak adlandırılır.
Aslan hayvanların kralıdır.
Aslan ormanın kralıdır.
Joe ve ben dün bir aslan gördük.
Tek başına bir sırtlanın aslan karşısında şansı yok.
Hangisi daha kuvvetlidir,bir kaplan mı yoksa bir aslan mı?
Burada bir aslanla karşılaşsan ne yaparsın?
"Bu adam bir aslan," dedi Napolyon ilerleyişini izleyerek.
Filler karanlıkta bizden iyi görür ama aslanın yanına bile yaklaşamazlar.
O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.