Translation of "Krachtig" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Krachtig" in a sentence and their turkish translations:

Ontwikkelde het Westen het krachtig,

Batı mantık yürütmeyi güçlü bir şekilde geliştirdi

Dat zonder een krachtig nieuw restauratieverhaal

yeni güçlü bir restorasyon hikâyesi olmadan

Krijg je zo een echt krachtig bewakingssysteem

bireyleri veya tüm etnik grupları izlemek için kullanılabilecek

Omdat kunst is een krachtig hulpmiddel is.

Çünkü sanat çok güçlü bir araç.

Ik weet hoe krachtig die boodschap was.

Bu mesajın ne kadar kuvvetli olduğunu biliyordum.

De scolopendra subspinipes is snel, sterk en krachtig.

Scolopendra subspinipes hızlı, güçlü ve vahşidir.

Verhalen zijn krachtig en brengen dingen tot leven.

Hikâyeler güçlüdür, canlıdır ve bir şeyi hayata geçirir.

Zal je zien hoe snel en hoe krachtig

Çin ve Hindistan'ın ne kadar hızlı ve güçlü bir şekilde

En dit is heel krachtig als je het gebruikt.

ve eğer kullanırsanız bu çok güçlü bir şey.

Zodra de maan feller wordt, zijn superzintuigen minder krachtig.

Ay'ın parlaklığı arttıkça süper sezgiler biraz atıl kalır.

Het is een krachtig middel dat zowel zicht als inzicht aanspreekt

Öyle güçlü ki, hem görüşü hem de sezgiyi birleştiriyor

Geur is een krachtig middel om signalen af te geven in het donker.

Koku, karanlıkta sinyal yollamanın güçlü bir aracı.

...dan weet je dat het de gifbuidel is die krachtig is. Hij heeft geen grote klauwen nodig.

bu zehir kesesinin çok etkili olduğu kesindir. Büyük pençelere ihtiyacı yok.

Dit machtige, anderhalf meter hoge, 100 kilo wegende zoogdier is krachtig... ...en absoluut in staat om dodelijke wonden te veroorzaken.

1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.