Translation of "Knap" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Knap" in a sentence and their turkish translations:

Ze zijn knap.

Onlar güzel.

Tom is knap.

Tom yakışıklıdır.

Is Tom knap?

Tom yakışıklı mı?

Ik ben knap?

Yakışıklı mıyım?

Maria is knap.

Mary güzel.

Ben ik knap?

Ben güzel miyim?

Ze is knap.

O güzel.

Hij is erg knap.

O, çok yakışıklıdır.

Ze is erg knap.

O çok güzel.

De prins is knap.

Prens yakışıklıdır.

Die man is knap.

Bu adam yakışıklı.

Tom is echt knap.

Tom gerçekten yakışıklı.

Dat meisje is knap.

O kız güzel görünümlü.

Vind je mij knap?

- Benim yakışıklı olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben yakışıklımıyım?

Tom is erg knap.

Tom çok yakışıklı.

Ze is een knap meisje.

O bakacak güzel bir kız.

Hij is knap en intelligent.

O, yakışıklı ve akıllıdır.

Dat meisje is heel knap.

Şu kız çok güzel.

Hij is tamelijk knap, niet?

O oldukça yakışıklı, değil mi?

Je bent knap zoals gewoonlijk.

Her zamanki kadar yakışıklısın.

Maria heeft een knap vriendje.

Mary'nin sevimli bir erkek arkadaşı var.

- Ze zei dat hij er knap uitzag.
- Ze zei dat hij knap was.

O, yakışıklı olduğunu söyledi.

- Ze zijn schattig.
- Ze zijn knap.

Onlar güzel.

Dat is mijn broer. Knap, niet?

Bu benim erkek kardeşim. Yakışıklı, değil mi?

- Zij is mooi.
- Ze is knap.

O güzeldir.

Vroeger dacht ik dat Tom knap was.

Tom'un yakışıklı olduğunu düşünürdüm.

Voor Tom telt alleen een knap gezicht.

Tomi sadece güzel yüzleri umursar.

Hij werd verliefd op een knap meisje.

O güzel bir kıza aşık oldu.

- Zij is zeer mooi.
- Ze is erg knap.

O çok güzel.

- Mijn zus is knap.
- Mijn zus is mooi.

Kız kardeşim güzeldir.

Het meisje dat in de bakkerij werkt, is knap.

Fırında çalışan kız şirin.

Onze leraar chemie was waarschijnlijk knap in zijn jeugd.

Kimya öğretmenimiz, muhtemelen gençliğinde yakışıklıydı.

- Hij is mooi en intelligent.
- Hij is knap en intelligent.

- O, yakışıklı ve akıllıdır.
- O zeki ve iyi görünümlü.

- Je ziet er mooi uit.
- Je ziet er knap uit.

Yakışıklı görünüyorsun.

Ik ben niet lelijk maar ik ben ook niet knap.

Çirkin değilim ama güzel de değilim.

Als haar neus een beetje korter was, zou ze best knap zijn.

Onun burnu biraz daha kısa olsaydı, o oldukça güzel olurdu.

- Zij is zeer mooi.
- Ze is erg knap.
- Ze is heel mooi.

O çok güzel.

Ze is knap, dat klopt, maar wanneer ze haar mond opendoet dan wil je alleen maar weg!

O güzel, bu doğru ama o ağzını bir defa açtı mı sen yalnızca kaçmak isteyeceksin.

- Het meisje dat in de bakkerij werkt, is knap.
- Het meisje dat in de bakkerij werkt, is lief.

Fırında çalışan kız sevimlidir.

- Zij is zeer mooi.
- Ze is erg knap.
- Hij is heel mooi.
- Het is heel mooi.
- Het is prachtig.

O çok güzel.