Examples of using "Invloed" in a sentence and their turkish translations:
Benim bir etkim yok.
İçkinin etkisi altında araba sürme.
Onun potansiyel etkisi küçümsenemez.
İklim onun sağlığını etkiledi.
Tom etkili.
Tom sarhoş araba sürmekten tutuklandı.
O ya deli ya da uyuşturucu etkisi altında.
- Alkolün etkisi altında araba kullanma.
- İçkiliyken araba kullanma.
Tom'a kötü örnek oluyorsun.
Onların çevre üzerinde herhangi bir etkisi yok.
İçkinin etkisi altında araba sürme.
Öfke bağışıklık sistemimizi, kalp ve dolaşım sistemimizi etkiliyor.
Olduğumuz noktayı etkileyecek güç hepimizde var,
direkt olarak etkilenecek.
Diğer etki de hapiste geçirdiğimiz yıllardı.
Kahvenin mideye kötü etkileri olabilir.
azalttığımızdan emin olmalıyız.
TV'nin toplum üzerindeki etkisi büyüktür.
Hayal hayatlarımızın her yönünü etkilemektedir.
Balıkçılığın etkilerinin önüne geçip
Fakat artık bizim okyanuslarda yarattığımız etkiler de gece hayatında yeni davranışlar doğurmaktadır.
İngiltere üzerindeki Norman zaferinin İngilizce dili üzerinde büyük bir etkisi vardı.
Modern bir eleştiri, bu çarpıtmanın, güney yarımkürede Avrupa hakimiyetinin
Yumurtalarını bıraktıktan sonra onları yakalayarak... ...çoğalmalarına pek engel olmazlar.