Examples of using "Gratis" in a sentence and their turkish translations:
O ücretsizdir.
- Giriş ücretsiz.
- Ücretsiz giriş.
Bedava yiyecek var.
O, ücretsiz değil.
Bu ücretsiz.
İçecekler ücretsiz mi?
O ücretsiz mi?
Bu ücretsizdir.
Hiçbir şey ücretsiz değil.
Her şey bedava.
O ücretsiz.
Bunlar ücretsiz.
Bu ücretsiz.
O ücretsizdi.
Bu bedava mı?
Giriş ücretsizdir.
Giriş ücretsizdi.
Festival ücretsizdir.
İçkiler ücretsizdi.
Bunun hepsi ücretsiz.
Bu gerçekten ücretsiz mi?
- Özgürlük bedava değildir.
- Özgürlük bedelsiz değildir.
Ücretsiz hizmet harika.
Festival ücretsiz mi?
Bedava bira var.
Bu gazete ücretsizdir.
- Bu broşür bedavadır.
- Bu kitapçık bedavadır.
Bu beleş bir gazetedir.
Herkes bedava yemeği sever.
Bu otelde bedava kablosuz internet var.
Ücretsiz hizmeti severim.
Herkes ücretsiz hizmetleri sever.
Kayıt ücretsiz olacak.
Bu kitabı ücretsiz alabilirsin.
Ben Esperantoya ücretsiz çevirir yaparım.
Şimdi çoğu lokantada bedava kablosuz internet var.
- Tom ücretsiz bir araba kazandı.
- Tom bedava bir araba kazandı.
- Bunu neredeyse bedava aldım.
- Onu neredeyse bedavaya aldım.
- Onu neredeyse beleşe aldım.
Almanya'da sağlık hizmeti ücretsiz mi?
ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,
Noel tatili sırasında giriş ücretsizdir.
Ben bu CD çaları ücretsiz aldım.
Burada su almak parasız değil.
Tom Boston'a ücretsiz bir gezi kazandı.
Gerçekten konser için ücretsiz biletlerin var mı?
Size memnuniyetle ve bedava Almanca öğretmek isterim.
İmam Sami'ye ücretsiz olarak bir Kuran verdi.
Avrupa Birliği vatandaşları için ücretsizdir.
Ücretsiz bir broşür için 1-800-828-6322'yi arayın.
Bu bahçe halka açık ve ücretsizdir.
Sami Leyla'ya ücretsiz bir Kuran verdi.
Tom ksilofonu ücretsiz aldığını söyledi.
Onu ücretsiz alabilirsin.
Mesela güneş ışığından faydalanmak için bir yıldızın çevresine bir obje koymak,
Sana biraz dostça öğüt verebilir miyim?
ve% 83 indirim ve 3 ay ücretsiz özel teklif için EPICHISTORY promosyon kodunu kullanın!
Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.