Examples of using "Geobsedeerd" in a sentence and their turkish translations:
Biz insanlar hız konusunda takıntılıyız.
- Tom çocukken, onun karşısındaki caddede yaşayan kıza saplantılı oldu.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.