Translation of "Overkant" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Overkant" in a sentence and their turkish translations:

Tom woont aan de overkant.

Tom caddenin karşısında yaşıyor.

Ik kom nooit aan de overkant.

Böyle asla karşıya geçemem.

De grazige weiden bevinden zich aan de overkant.

İyi otlaklar kasabanın öte yanında.

Ze wonen aan de overkant van de rivier.

Onlar nehrin karşısında yaşamaktadırlar.

Het is aan de overkant van de straat.

O, caddenin karşı tarafında.

De bushalte is aan de overkant van de straat.

Otobüs durağı caddenin karşısında.

Nancy groette mij aan de overkant met een knik.

Nancy caddenin karşısından beni başı ile selamladı.

De winkel is aan de overkant van de straat.

Mağaza caddenin karşısındadır.

Zijn huis is aan de overkant van het mijne.

Onun evi benimkinin karşısındadır.

Zijn huis is aan de overkant van de straat.

- Onun evi nehrin karşı tarafında.
- Onun evi caddenin karşısındadır.

Ze positioneert zich voorzichtig aan de overkant van de kudde.

Kendini dikkatlice antilop sürüsünün uzak ucuna konumlandırıyor.

De kerk is juist aan de overkant van de straat.

Kilise caddenin hemen karşısında.

Ik wil hier niet blijven hangen. Ik wil naar de overkant.

Tamam, bunun üzerinde oyalanmak istemiyorum. Karşıya geçmeliyim.

Er is een baan vrij in de winkel aan de overkant van de straat.

- Caddenin karşısındaki mağazada bir açık pozisyon var.
- Caddenin karşısındaki mağazada bir iş olanağı var.

Het enige restaurant dat Tom echt leuk vindt is dat aan de overkant van de straat.

Tom'un gerçekten hoşlandığı tek restoran caddenin karşısındakidir.

Toen Tom klein was, raakte hij geobsedeerd door een meisje dat bij hem aan de overkant van de straat woonde.

- Tom çocukken, onun karşısındaki caddede yaşayan kıza saplantılı oldu.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.