Examples of using "Fabriek" in a sentence and their turkish translations:
Fabrika oyuncak üretiyor.
O fabrika oyuncaklar üretir.
O fabrika oyuncak üretir.
O hangi fabrikaydı?
Fabrika cephane üretir.
Bu fabrikada çalıştım.
Annem bir fabrikada çalışıyor.
- Tom bir fabrikada çalışır.
- Tom bir fabrikada çalışıyor.
Ben bir fabrikada çalışıyorum.
Fabrika onu istemedi.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- O bir fabrikada çalışır.
- O bir fabrikada çalışıyor.
Bu fabrikalar elektrikli fırın üretir.
Bu fabrika CD çalarlar imal etmektedir.
- Bir fabrikada çalışıyoruz.
- Bir fabrikada çalışırız.
Onun elektrikli ekipman fabrikası var.
Fabrikamızın birçok makineye gereksinimi var.
Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.
Onlar bu fabrikada oyuncak yaparlar.
Babam bir fabrika için çalışmaktadır.
O bizi fabrikaya gönderiyor.
Fabrikaya gidelim.
Armutlar bu fabrikada konservelenir.
- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.
Fabrikamızda ticari eşya üretilir.
O bir fabrikada çalışmak istiyor.
Modern bir fabrika tamamen otomatiktir.
Bu fabrika neredeyse tamamen otomatiktir.
Tom bir fabrikada çalışmak istiyor.
Babam fabrikada çalışıyor.
- Tom büyük bir fabrika için çalışıyor.
- Tom büyük bir fabrika için çalışır.
Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.
- Fabrika yeni türde bir araba üretiyor.
- Fabrika yeni bir araba tipi üretiyor.
- Fabrika yeni bir araba modeli üretiyor.
O bir fabrikada çalışmak istemiyor.
Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdi.
Tom bir fabrikada çalışmak istemiyor.
Bu köyde hiç fabrika yok.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretir.
- Bu fabrika günde 500 otomobil üretiyor.
Tom ne tür bir fabrikada çalışıyor?
- Bu fabrikada kaç kadın çalışıyor?
- Bu fabrikada kaç tane kadın çalışıyor?
- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- Bu fabrikanın randımanı %20'ye kadar arttı.
Fabrikada 300 adamı kovmak zorunda kaldılar.
Bu fabrikada üretim %20 oranında arttı.
Fabrika birçok karmaşık makineleri kullanır.
Bu fabrika geceleri de çalışır.
Fabrika yandığı gece neredeydin?
Babam mühendis olarak bir fabrikada çalışıyor.
Babam ve erkek kardeşim bu fabrikada çalışmaktadır.
Tony, bir dükkân veya bir fabrikada çalışmak istemiyordu.
Boru, gölden fabrikaya su taşır.
Bu fabrikanın üretim kapasitesi haftada 250 araçtır.
Babamın fabrikası her ay 30.000 araba üretiyor.
Kaza meydana geldiğinde, o üç yıldır fabrikada çalışıyordu.
Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
Şirketimiz Rusya'da yeni bir kimya tesisi kurmayı planlıyor.