Examples of using "Erger" in a sentence and their turkish translations:
- İşler gittikçe daha kötü bir hal alıyor.
- Meseleler gittikçe kötüleşiyor.
Bu giderek kötüleşiyor.
Daha kötüsü olamaz.
Artık sadece... Baksanıza, kötüleşiyor.
Daha kötüsünü gördüm.
İşler daha kötü oldu.
Hele bir de transhümanistlere başlatmayın şimdi beni.
Ben çok daha kötüsünü gördüm.
Bugün daha kötüydü.
Onun durumu daha kötü olabilirdi.
Açlıktan daha kötü bir şey yoktur.
Hiçbir şey ondan daha kötü olamaz.
Ben neyin daha kötü olduğunu bilmiyorum.
Düşündüğümden daha kötü.
Bu sadece sorunları daha kötü yapacak.
Ağrını kötüleştiren bir şey var mı?
Bu noktadan sonra, sadece kötüye gidiyor.
Daha da kötüsü,
Şimdi sadece kötüye gidiyor.
O daha önce olduğundan daha da kötü.
Olduğundan daha kötü gözüküyor.
Durum bizim sandığımızdan daha kötü.
Gençliğimde, şimdikinden çok daha beterdim.
Bir doktora görünmezsen yaran kötüleşecek.
Ve daha da kötüsü “Medya da bunun konuşulduğunu duyudunuz mu?" sorusuna.
Durum sandığımızdan daha kötü.
Napolyon tarafından yaratılan Marşallar listesinde değildi. Daha da kötüsü, 1805'te Mareşal Lannes'ın Beşinci Kolordusu'ndaki
O sadece sorunu daha kötü yapar.
Daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.