Examples of using "Elf" in a sentence and their turkish translations:
On bir kere on bir, yüz yirmi bir eder.
Saat on bir.
Bir futbol takımı on bir oyuncudan oluşur.
Bugün on bir Ekim.
Saat 11 civarı.
Saat 11'e 10 dakika var.
Bir futbol takımı on bir kişiden oluşur.
Ben 10:30'da yatarım.
Sekizden on bire kadar eğitim görüyorum.
On bir şişe bira içtin!
11:00 trenini yakalayacağım.
Sen saat on birde yatarsın.
"Saat kaç?" "On otuz."
On bir saniye sonra onlar caddeyi geçebilir.
Saat on bir ve o gelmiyor.
Ben genellikle yaklaşık on birde yatmaya gitmek zorundayım.
Saat zaten on bir. Şimdi gidiyor olmalıyım.
- Saat zaten on bir.
- Saat şimdiden on birdir.
Saat onu yirmi geçiyor.
On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
Saat on bir benim için iyidir.
Mary çok güzel bir kadın. Ona bir ölçekle, o bir on bir.
Bir adamın 11 tane koyunu varsa ve onların 9'u öldüyse geriye kaç tane koyunu kalmış olur?