Examples of using "Dreiging" in a sentence and their turkish translations:
Başka bir yasal tehdit aldık.
Soğuk, daha da büyük bir tehdit oluşturabilir.
Tek tehdit vampirler de değildir. Burada denizaslanları da yaşar.
fakat binlerce yıl içinde evrilen zehri yıkıcı etkilerinin anahtarıdır.
Tüm gergedanlar için en büyük tehdit insanlığın açgözlülüğü ve büyük bir kâr vaadi.
"Ama ölüm tehdidi ikimizin de gölgesinde gizli."
Biz ve sovyetler nükleer yıkımın alışılmış tehditiyle yüz yüzeyiz ve hem kapitalizmin hem komunizmin nükleer bir savaşla mücadele etmesi olasılık dışı.