Examples of using "Dikke" in a sentence and their turkish translations:
Tom kalın gözlük takıyor.
Biz yakın arkadaşlarız.
Sıkı dost olduk.
Onlar harika arkadaşlar.
Kalın bağırsak suyu emer.
Bizler yakın arkadaşlardık.
Kalın bir cekete ihtiyacım var.
O ona büyük bir öpücük verdi.
Burnu büyüktü.
Koyu, kremalı mantar çorbası severim.
Soğuğa karşı kalın bir ceket giyiyordu.
Biz en iyi arkadaştık.
- Ben şişman bir aşırı vejetaryen görmedim.
- Hiç şişman bir vegan görmedim.
Haritadaki büyük çizgiler yolları temsil ediyor.
90 mm kalınlığında iki kişilik titanyum bir katmana sahip,
Tom şişman bir adam.
Şu şişman adam kim?
Ben bir hafta içinde bu kalın kitabı okumayı bitiremem.
Kız kardeşim zayıf ama ben biraz kiloluyum.
Burnu büyüktü.
Mary ona sarıldı.