Examples of using "Brengen" in a sentence and their turkish translations:
Fedakarlıklar yapmamız gerekiyor.
Onu getirebilirim.
Biz onu getireceğiz.
Onu getireceğim.
Ne getirebilirim?
- Onu eve götürmeliyiz.
- Onu eve götürmemiz gerekiyor.
Devrimler daima yeni bir hukuki düzenle sonuçlanır.
Beni eve götürür müsün, lütfen?
geçmiş dünyaları canlandırıyor.
o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.
.
Ben bir tane daha havlu getireceğim.
O, seni tehlikeye atar.
Tom seni eve götürmek istiyor.
Tom'u eve götüreceğim.
Seni okula götüreceğim.
Onlar geceyi birlikte geçirdi.
Onu eve götürebilir miyim?
Onu bana getirir misin?
Bunu ona götüreceğim.
Onu eve götürebilir miyim?
Seni eve götüreyim.
Derhal hesabınızı getireceğim.
Bavulunuzu odanıza götüreceğim.
Kara kedilerin kötü şans getirdiklerine inanmıyorum.
Moğolistan'a, Asya'nın kurak kesimlerine
ta ki kesmeye götürene kadar.
kişisel ve önemli yapabiliriz.
Başkalarıyla sabırlı olmaya çalış.
Onun hareketleri beni şaşırtıyor.
Bu çiçeği Kate'e götürür müsün?
Size faturayı hemen getireceğim.
Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım.
- Tom'u sağ salim eve götüreceğim.
- Tom'u güvenli bir şekilde eve götüreceğim.
Neden onları oraya götürmüyoruz?
Mary, mamutları hayata geri getirmek istiyor.
Tom'a söylemek zorundayız.
At nalı ve dört yapraklı yonca iyi şans getirir.
Hikâyeler güçlüdür, canlıdır ve bir şeyi hayata geçirir.
Makaklar, bu termal havuzda saatlerce kalır.
Kimliğimi getirmeyi unuttum.
Avrupalılar kabileyi uygarlaştırmaya çalıştı.
Bunu nasıl uygulamaya koyabiliriz?
Tom ve Mary beraber epey zaman geçirdiler.
Otobüs seni şehir merkezine bırakacak.
Tom eve yürümemi teklif etti.
Tom Mary'nin eve yürümesini önerdi.
Beni oraya götürebileceğini düşünüyor musun?
Beni hastaneye götürebilir misiniz, lütfen?
Bir şişe daha şarap getirmeliyiz.
Para getirmeyi unuttun mu?
Noel'i kiminle geçirmeyi planlıyorsun?
Gürültüden kafanızın karışması çok kolay.
Bakın, bir arazi motosiklet getirdiler. Bu eğlenceli bir macera olacak.
besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar,
Yavrularını avın yanına götürmesi gerek. Çok da oyalanamaz.
Döllenmiş yumurtalarını sığ sulara getiriyorlar ki...
Gececi yaratıkların güvenli yuvalarına dönme vakti.
Kediyi bugün veterinere götürmek zorundayım.
Tom Mary'den onu hastaneye götürmesini istedi.
Ama bunun beni raydan çıkarmasına izin veremezdim.
de başını belaya sokabileceğine dair işaretler zaten vardı .
Biz Noel arifesini eşimin ebeveynlerinin evinde geçiriyoruz.
Ekip, bana hızlı yol katedebileceğim bir şey getirebilir misiniz?
Filler gündüzleri vakitlerinin çoğunu gölgede beslenerek geçirir.
Unutmayın, olabildiğince kısa sürede o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.
Fikrini uygulamaya koyabileceğini düşünüyor musun?
Beni buradan uzaklaştıracak bir tekne istiyorum.
Biz seni ziyarete geleceğiz.
Tom taksi sürücüsüne kendisini Hilton oteline götürmesini söyledi.
Çoğu zaman bu tarantulaları hareket ettirmenin yolu nazikçe üzerine doğru üflemektir.
Mesajını daha iyi iletebilmek için deliğini huni gibi kullanarak sesinin hacmini arttırıyor.
Panzehiri güvenli şekilde almak için doğuya gitmeli ve hızlıca ilerlemeliyiz.
Uzun tartışmadan sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
Seni eve götüreyim.
Birazdan kız kardeşime de bir fincan kahve getirebilir misiniz?
O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.
Onu hastaneye yetiştirmek zorundayız. O fena halde yaralı.
Ya onlar ya da ben lafı hızlıca başka konulara getiriyorduk.
- Beni yanıltmaya çalışıyorsun.
- Beni şaşırtmaya uğraşıyorsun.
Tom bıçaklandı ve onlar onu bir hastaneye götüremeden önce öldü.
Geceyi onunla geçirmek için sabırsızlanıyorum.
Noel yeni oyuncaklar pazarlamak için iyi bir zamandır.
Ama ona aromalı kahve sütlüğü getirmemi isteyen hastam
Başkalarının söyleyeceği ne olursa olsun, planı uygulamaya koymaya kararlıyım.
Tom, Noel'i ailesi yerine Mary ile geçirmeyi seçti.
Kilometrelerce yol yapıp geleceği biçimlendirecek olanlara ulaşmaya çalışıyorum.
ordunun toplanmasından önceki saatleri geçmesi için ona şarkı söylemesini
İspanya sahillerinden usananlar, şimdi tatillerini Türkiye’de geçiriyor.
Biraz heyecan arıyordum bu yüzden kelepçeleri getirmeye karar verdim.
Biz bu yıl Noeli eşimin ailesiyle geçirmeyi planlıyoruz.
Noel'i Tom'la mı geçireceksin?
- Tom'un beni nereye götürdüğünü bilmiyordum.
- Ben Tom'un beni nereye götürdüğünü bilmiyordum.
- Ben seni eve götüreceğim.
- Ben sizi eve götüreceğim.
- Seni eve götüreceğim.
Noel'i Tom'la geçirmiyor musun?
- Ben seni eve götüreceğim.
- Ben sizi eve götüreceğim.
Onun yeni teoriyi anlamasını sağlamak imkansızdır.
Tom Mary'nin ona bir fincan kahve getirmesini istedi.