Examples of using "Bliksem" in a sentence and their turkish translations:
Gecenin içinde yıldırım çakması gibi.
- Fırtınadan korkuyorum.
- Şimşekten korkuyorum.
Yıldırım kuleyi vurdu.
Yıldırım evini vurdu.
Yıldırım suya değdiği zaman ne olur?
Ben yıldırım tarafından üç kere çarpıldım.
- O çok hızlı bitirdi.
- O şimşek kadar hızlı bitirdi.
Tom'un evini yıldırım çarptı.
Hastanedeyim. Yıldırım çarptı.