Examples of using "Besloten" in a sentence and their turkish translations:
Neye karar verdin?
Kalmaya karar verdik.
Aynı kararı verdim.
- Her şey pazartesi günü belli olacak.
- Her şey pazartesi günü kararlaştırılacak.
- Her şey pazartesi günü belirlenecek.
Neden kalmaya karar verdin?
Siz çocuklar buna ne zaman karar verdiniz?
Tom karar verdi.
Öğle yemeğini nerede yiyeceğinize karar verdiniz mi?
ve eşleştiğine karar verdiler,
Dişi hâlen kararsız.
- Boston'dan ayrılmaya karar verdim.
- Boston'ı terk etmeye karar verdim.
- Boston'dan ayrılmayı düşünme kararı aldım.
Kalmaya karar verdim.
Ben eğitime devam etmek için karar verdim.
Steno öğrenmeye karar verdim.
Tom gelmeye karar verdi.
Sonunda evlenmeye karar verdi.
Noel Arefesini nerede kutlayacağına karar verdin mi?
Ben burada kalmaya karar verdim.
Buna karar verdiğimizi sanıyordum.
Emekli olmaya karar verdim.
Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdi.
Tom arabasını satmaya karar verdi.
Tom ve Mary John'u izlemeye karar verdi.
Bugün mutlu olmayi seçiyorum.
Ekibim ve ben bunu araştırmaya karar verdik.
Avrupa'ya gitmemeye karar verdik.
Boston'da kalmaya karar verdim.
Ben iç çamaşırı giymeye son verme kararı aldım.
Yeni bir şemsiye almaya karar verdim.
Onları kovmamaya karar verdik.
Sigarayı bırakmaya karar verdiniz.
Japonya'ya gitmek için karar verdiniz mi?
Neden onu savunmaya karar verdin?
Tom yürüyerek gitmeye karar verdi.
O yıl, ikisi de şiddet saldırısı işlemeye karar verdi.
Noel'i nerede kutlayacaklarına karar verdiniz mi?
Trenle gitmeye karar verdim.
Almanya artık nükleer enerji kullanmamaya karar verdi.
Ona onu sevdiğimi söylemeye karar verdim.
Ben henüz karar vermedim.
Üniversite bu tür sınavı kaldırmaya karar verdi.
Tez konunuz üzerinde zaten karar verdiniz mi?
Aşık olduğumu ona söylemeye karar verdim.
Henüz karar vermedin mi?
Hangi işe başvuracağıma karar vermedim.
Öylesine güzel bir gündü ki biz piknik yapmaya karar verdik.
Ona sevgimi anlatmaya karar verdim.
Ona aşkımı söylemeye karar verdim.
Sonunda evlenmeye karar verdi.
Onu sevdiğimi ona söylemeye karar verdim.
Onu sevdiğimi ona söylemeye karar verdim.
Tom'un neden gitmemeye karar verdiğini öğrenmek istiyorum.
Uzun tartışmadan sonra, tatilimizi İspanya'da geçirmeye karar verdik.
Onların kendi çocukları olmadığı için küçük bir kızı evlat edinmeye karar verdiler.
Ne yapmak istediğine karar verdiğinde lütfen beni ara.
Bir doktor olmaya karar verdi.
Bir araba almaya karar verdim.
Bugün Esperantoca öğrenmeye karar verdim.
Erkek kardeşi yurt dışından dönünceye kadar düğünü ertelemeye karar verdiler.
Tom Mary ile gitmemeye karar verdi.