Translation of "Afwas" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Afwas" in a sentence and their turkish translations:

Ik doe de afwas.

Ben bulaşıkları yıkayacağım.

Wordt de afwas gedaan?

Bulaşıklar yıkanıyor mu?

- Ik doe de afwas.
- Ik ben de afwas aan het doen.

Bulaşıkları yıkıyorum.

- Dan deed niet eens de afwas.
- Zelfs de afwas deed Dan niet.

Dan bulaşıkları bile yıkamadı.

Ik moet de afwas doen.

Bulaşıkları yıkamak zorundayım.

Gewoonlijk doe ik de afwas.

Genellikle bulaşıkları yıkarım.

Ik heb de afwas al gedaan.

Bulaşıkları zaten yıkadım.

Tom hielp Maria met de afwas.

Tom Mary'nin bulaşıkları yıkamasına yardım etti.

- Kun je me helpen met de afwas?
- Kun je me helpen de afwas te doen?

- Sen bulaşıklari yıkamada bana yardım edebilir misin?
- Bulaşıkları yıkamama yardım edebilir misin?

Ze was de afwas aan het doen.

O, bulaşıkları yıkıyordu.

Na het avondeten deed ik de afwas.

Akşam yemeğinden sonra bulaşıkları yıkadım.

Ze was toen de afwas aan het doen.

O, o zaman bulaşıkları yıkıyordu.

- Tom doet de afwas.
- Tom doet de vaat.

Tom bulaşıkları yıkıyor.

Degene die altijd de afwas doet, ben ik.

Her zaman bulaşıkları yıkayan benim.

- Ik doe de afwas.
- Ik doe de vaat.

- Bulaşıkları yıkıyorum.
- Ben bulaşıkları yıkıyorum.

Omdat jij hebt gekookt, zal ik de afwas doen.

Yemeği sen pişirdiğin için, bulaşıkları ben yıkayacağım.

Het is Mary's beurt om de afwas te doen.

Bulaşıkları yıkama sırası Mary'de.

- Ik doe meestal de vaat.
- Gewoonlijk doe ik de afwas.

Genellikle bulaşıkları yıkarım.

Het enige wat je hoeft te doen is de afwas.

Yapman gereken bütün şey bulaşıkları yıkamak.

- Ik doe de vaat wel.
- Ik doe de afwas wel.

Ben bulaşıkları yıkayacağım.

- Kun je me helpen met afwassen?
- Kun je me helpen de afwas te doen?

Bulaşık yıkamada bana yardımcı olabilir misin?

- Wiens beurt is het om de afwas te doen?
- Wie is aan de beurt om af te wassen?

Bulaşıkları yıkamak için kimin sırası?