Translation of "‫بقيت" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "‫بقيت" in a sentence and their turkish translations:

لم بقيت؟

Niçin kaldın?

لماذا بقيت في المانيا؟

Niçin o Almanya'da kaldı?

بقيت حتى وصل توم.

Tom gelene kadar kaldım.

كلها مجتمعات بقيت لآلاف السنين

Binlerce yıldır burada olan topluluklar

‫بقيت تحت الماء لوقت طويل،‬

Uzun süredir su altında olduğumdan,

‫بقيت بلا حراك وحاولت الاختباء.‬

Kıpırdamadan saklanmaya çalıştı.

بقيت في المنزل اليلة الفائتة.

Ben dün gece evde kaldım.

بقيت في المنزل طوال اليوم.

O bütün gün evde kaldı.

- استمرت في العمل.
- بقيت تعمل.

O çalışmaya devam etti.

لماذا بقيت في المنزل بالأمس.

Dün neden evde kaldın?

أم أنك بقيت حاضراً بشكل كامل

Yoksa tamamen o anda kalıp, hissedip

ومع ذلك بقيت مفككة بشكل كبير.

hâlâ onlardan derinden kopuktum.

‫والأدوية سليمة وباردة.‬ ‫بقيت باردة في ذلك الكهف.‬

İlaçlar da gayet serin. Onları mağarada serin tuttuk.

البلدان التي بقيت بدون مواد خام بعد فترة

Bir süre sonra hammaddesiz kalan ülkeler

لقد بقيت في المنزل لأنني كنت مصاباً بالزكام .

Üşüttüğümden dolayı, evde kaldım.

مواضيع تفعيل دور المرأة بالمجتمع لكنها بقيت في الظل مع

isimler almış ama gölgede kalan

تلك الاتفاقيات بقيت حبراً على ورق ولم يرى المشروع النور ابداً

bu anlaşmalar kağıt üzerinde mürekkep kalmıştır ve proje ışığı görmedim.

ولا فيلة وعند الصباح ان بقيت على قيد الحياة ولم تغرق مع

olduğu için birçok hayvan da onları özlüyor

- لولا حزام الأمان لما بقيت على قيد الحياة.
- لولا حزام الأمان لما كنت حياً الآن.
- لولا حزام الأمان لما كنت حية الآن.

Eğer emniyet kemeri olmasaydı şu an hayatta olmazdım.