Translation of "يصدق" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "يصدق" in a sentence and their turkish translations:

إنه شيء لا يصدق، على الأرجح لا يصدق.

İnanılmaz, akıl almaz derecede olasılık dışı.

وجدتُ ذلك جحودًا لا يصدق.

bunu inanılmaz bir nankörlük olarak görüyorum.

هو يصدق أى شئ أقوله.

O, söylediğim her şeye inanır.

هل يصدق أحد توم فعلا؟

Gerçekten Tom'a herkes inanıyor mu?

لا أحد يصدق ذلك بعد الآن.

Artık kimse ona inanmıyor.

لا أحد يصدق ما يقولهُ توم بعد الآن.

Artık Tom'un söylediğine hiç kimse inanmıyor.

- لا يوجد أي سبب يدعو توم لئلا يصدق ماري.
- لا يوجد أي سبب يدعو توم لكي لا يصدق ماري.

Tom'un Mary'ye inanmamak için bir nedeni yoktu.

- إنه صادق دائماً.
- دائماً ما يصدق.
- يصدقنا القول دوماً.

O her zaman gerçeği söyler.

أنا متحمسة بشكل لا يصدق لم أنم ليلة بعد ليلة.

inanılmaz heyecanlıyım böyle gecelerce uyumamışım.

‫هذه الأشياء التي تتسبب بها الناس‬ ‫لوحيدات القرن‬ ‫في الوقت الحاضر هو أمر لا يصدق.‬

İnsanların gergedanlara yaşattığı şeyler artık inanılır boyutta değil.