Examples of using "ونحاول" in a sentence and their turkish translations:
Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.
ve avlanarak hayatta kalmaya çalışıyoruz
Tamam, bunu bırakıp bir gölge bulalım.
yedi tane kiremidi üst üste dizerdik sonra top yuvarlayıp yıkmaya çalışırdık
Pekâlâ, durup ateş yakmayı denememizi istediniz demek?
Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.
Ve insanlarla bağımız olmadığı zaman, uğraşırız, bağ kurmanın bir yolunu buluruz
Onu bu şekilde çıkartabilirim. Bu şekilde ısırılma ihtimalim daha az
biraz su aldıktan sonra deliğe dökerek dışarı çıkarıp o şekilde de alabilirim.
Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız. Dinleyin, duyuyor musunuz?
Ya da bu halatı kullanarak bağlayacak bir şey bulup onunla aşağı inebiliriz.
halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?
ve burada çok uzun süre hayatta kalamayız. Acele edip birkaç böcek daha yakalamalıyız.
Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için
Ama şunu yapabiliriz, bu göreve devam edip zehri canlı olarak bulmaya çalışmak için
Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?