Translation of "مفتوحة" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "مفتوحة" in a sentence and their turkish translations:

الأبواب مفتوحة.

Kapılar açık.

البوابة مفتوحة الآن.

Kapı şimdi açıktır.

لقد تركت أنوارك مفتوحة.

Işıkları açık bıraktın.

كانت البوابة الخلفية مفتوحة .

Arka kapı açıktı.

لا تنم والنوافذ مفتوحة.

Pencereler açık uyuma.

أبقى جميع النّوافذ مفتوحة.

O, bütün pencereleri açık tuttu.

ترك توم البوابة مفتوحة.

Tom kapıyı açık bıraktı.

هل هذه الحديقة مفتوحة للعوام ؟

Bu park halka açık mıdır?

أغلبية الفنادق مفتوحة طوال العام.

Otellerin çoğu tüm yıl boyunca açıktır.

‫تتوجه الفيلة نحو منطقة مفتوحة أكثر.‬

Filler daha açık alanlara doğru ilerliyor.

في الصباح الباكر، عندما كانت حمامات المحطة مفتوحة

Sabahın erken saatlerinde, istasyonun tuvaletleri açıldığında,

غير قادر على شن معركة مفتوحة، بالنسبة لحنبعل الهجوم على أرسيتيوم أمر غير وارد

Açık bir savaşa zorlayamayacak halde olan Hannibal için Arretium'a yapılacak bir saldırı söz konusu değil.

والتي يمكنك أن ترى ما إذا كنت تقطع واحدة مفتوحة ، مثل لاعب الجولف ريك شيلز.

golfçü Rick Shiels gibi kesip açıp açamayacağınızı görebilirsiniz.

فشل حنبعل في إثارة معركة مفتوحة وعلى الرغم من النهب الشاسع الذي تم تنفيذه، كان من الواضح

Hannibal'ın açık savaş tahrikleri başarısız olmuştu ve elde edilen o kadar yağmaya karşın kesin olan...

لكن كما تعلمون، سيكون من الحزين أن نجمع كل هذه الجمل، ونبقيها لأنفسنا، لأن هناك الكثير من الأمور التي نستطيع عملها بهذه الجمل. لذا، فإن تتويبا مفتوح. شفرة برنامجنا المصدرية مفتوحة، وبياناتنا كذلك.

Ama biliyorsunuz, tüm bu cümleleri toplamak ve kendimiz için saklamak hazin olacaktır. Ki Tatoeba'nın açık olmasının nedeni budur. Bizim kaynak kodumuz açıktır. Bizim bilgimiz açıktır.