Examples of using "كتب" in a sentence and their turkish translations:
Tom yüzlerce makale ve birkaç kitap yazdı.
Raporu yazdı.
Hamlet'i kim yazdı?
Mektubu kim yazdı?
Kim bir mektup yazdı?
- O bir mektup yazdı.
- Bir mektup yazdı.
O, kitabı yazdı.
O bir mektup yazdı.
Ben üç kitap taşıdım.
O tüm ayrıntıları yazdı.
ve biri yoruma şöyle yazmış:
Melle Mel şöyle diyor:
Yazmayı planladığın şiiri
Leo Tolstoy'un yazdığı üzere,
Bu kitabı kim yazdı?
Okuyacak hiç kitabım yok.
Onun çok sayıda kitapları var mı?
Bu kitaplar Kenji'nin mi?
Bu şiiri kim yazdı?
Sami polise bir mektup yazdı.
Mektubunda bana şöyle yazmıştı,
Sonra Lannes'ın karısına şunları yazdı:
On kitap dışında hiçbir şeyim yok.
Onun odasında bir sürü kitap var.
Bu Tom'un en sevdiği kitaplardan biri.
Tom o konuda bir hikaye yazdı.
Sami hapishaneden bir mektup yazdı.
Bu notta şöyle diyor,
Mustafa Kemal’in özellikleri ile ilgili şiir yazar.
Ben az önce bu dönemin ders kitaplarımı aldım.
- O bir mektup yazdı.
- Bir mektup yazdı.
Tom ve ben birlikte birkaç kitap yazdık.
Sami, Leyla'ya birçok mektup yazdı.
Necef Uğurlu çok şahane şeyler yazdı gerçekten.
Bende onun sahip olduğu kitapların sadece yarısı var.
Tom'un kitapları birçok dile çevrilmiştir.
10 kitap okudum, 70 sayfa makale yazdım,
O, mektubun sonuna "saygılarımla" yazdı ve sonra imzalamaya devam etti.
"Durumlarımızın farklı olduğunu biliyorum," diye yazdı bana,
Yazar Oscar Wilde, "Bencil Dev" hikâyesini 1888'de yazdı.
"Soult'un karakteri zor ve her şeyden önce egoist" diye yazdı biri, "
Hem Hindistan'ın hem de Bangladeş'in milli marşları Rabindranath Tagore tarafından yazılmıştır.
Paris'ten Rus İmparatoruna yazdı Alexander, Allied karargahında
Fransa'nın yeni Birinci Konsolosu Napolyon Bonaparte'a yazdığı raporda Masséna, "Yargı