Examples of using "رسالةً" in a sentence and their turkish translations:
- O bir mektup yazdı.
- Bir mektup yazdı.
Bir mektup yazıyor musunuz?
Onun annesi bir mektup yazıyor.
- O bir mektup yazdı.
- Bir mektup yazdı.
Emily bir mektup yazıyor.
Bir mektup yazdı.
Bir mektup yazıyorum.
Jimmy bir mektup yazıyor mu?
- Bir mektup yazıyorum.
- Ben bir mektup yazıyorum.
- Mektup yazıyorum.
Her gün ona bir mektup yazdım.
Sen bir mektup yazmalısın.
Bu genç ve yaşlı, zengin ve fakir, Demokrat ve Cumhuriyetçi, siyahi, beyaz, Hispanik, Asyalı, Amerikan yerlisi, eşcinsel, düz, engelli ve engelsizler tarafından konuşulan cevaptır. Sadece bir bireyler koleksiyonu veya bir kırmızı ve mavi eyaletler koleksiyonu asla olmadığımızı belirten, dünyaya mesaj gönderenler Amerikalılardır. Biz, ve her zaman Amerika Birleşik Devletleri olacağız.