Examples of using "قضية" in a sentence and their turkish translations:
Seni dava edeceğim.
zorlu bir girişime başlarken
Parlamenter dokunulmazlık tartışmalı bir konudur.
Aniden ulusal bir konu oldu.
Bu çok kuşaklı, toplumsal cinsiyetten bağımsız bir konudur.
şu 58 dolar meselesine eri dönmek istiyorum
Bu yalnızca erkeklerin kadınlar üzerindeki casusluğu değildi.
aralarında davalık durum kalmamıştı fakat mahkeme bitmiyordu bir türlü
İki kişi aynı siyasi davayı paylaşınca çift olmak daha kolay.
gelelim Ekrem İmamoğlu meselesine. Ekrem İmamoğlu'da İstanbul Üniversitesi İşletme mezunu