Examples of using "طالما" in a sentence and their turkish translations:
yeter ki biz önlemimizi alalım
ışığa bir şey tutabilirim.
Çok koklamadığınız sürece...
ama biz onu gerdiğimiz sürece geriliyor.
Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların
tüm kaynaklarını seferber ediyorlar.
ve devam ettiği sürece de izlenecek
Yeter ki biz insanoğlu bozmayalım
dünyayı dolaşmak istiyorum.
her zaman olmak istediğim gibi bir adam,
Yaşadığımız sürece çalışmak zorundayız.
ancak kâr tekrar üretime yatırıldığı zamanlarda
ve ahlaki olarak her zaman olduğu gibi yönetiliyor.
deneyimli insanlar, kendi konfor alanlarından kurtulamadıkları sürece,
Bu adamın almayı umduğu işi alması doğru mu?