Examples of using "أملك" in a sentence and their turkish translations:
Kedim var.
Benim bir arabam var.
Cevabı bilmiyorum
Hiç arkadaşım yok.
Yanımda para yok.
İyi bir sözlüğüm var.
Kredi kartım var.
Biraz dolarım var.
Taşınmak için param yok, sanırım bir seçeneğim yok.
Hiç kanıtım yok.
ışığa bir şey tutabilirim.
Hiçbir fikrim yok.
Dağlarda bir evim var.
Benim bir arabam var.
Tümüyle, söyleyecek hiçbir şeyim yok.
inanmak öğretilmişti.
Küçük bir peynir dükkânım vardı
Bir taksi için yeterli param yok.
bir kadın olarak daha büyük bir amacım vardı.
Benim bir kedim ve bir köpeğim var.
Fakat benim, bilhassa, kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Fakat bunun ne hakkında olduğunu bilmiyordum.
- O kitabı okumak için zamanım yok.
- O kitabı okumak için vaktim yok.
Bir köpeğim ve bir kedim var.
Pek çoğunuz gibi benim de telefonumda düzinelerce uygulama var,
İyi bir çevrem, iyi bir itibarım vardı. İyi olacağımı
Benim bir kedim ve bir köpeğim var. Kedi siyah ve köpek beyazdır.
Evde ders çalışacak kalemim yok."
Sadece birkaç ay ömrümün kaldığını öğrenmek,
Bunu yapmaya devam ediyorum çünkü bildiğiniz gibi,
Çok param olmayabilir ama en azından kendi kurallarım çerçevesinde yașıyorum.
Çünkü ben yeterli değilsem, o kesinlikle değildir, değil mi?