Examples of using "صخرة" in a sentence and their turkish translations:
on kilometre genişliğinde bir kaya
140 metre genişliğinde bir uzay taşı
Ve bu höyüğün merkezinde, az çok bir çocuk eli büyüklüğünde,
Belki de tasması bir kayaya falan takılmıştır.
ama halatı bağlamak için bulabildiğim en büyük kaya bu.
Vücudunu kaya gibi görünen tuhaf bir pozisyona sokuyor.
Yüce Allah sonradan kaldıramayacağı bir taş yaratabildi mi?