Translation of "واسعة" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "واسعة" in a sentence and their turkish translations:

أرض الله واسعة.

Allah'ın arzı geniştir.

صخرة عشرة كيلومترات واسعة

on kilometre genişliğinde bir kaya

شوارع نيويورك واسعة للغاية.

New York caddeleri çok geniştir.

مالم تكن مدعومة ببيانات واسعة النطاق

değersiz ve yanıltıcıdır.

مما أثار احتجاجات واسعة عبر البلاد

-- bu da, ülke çapında büyük protestoları fitilledi

انني ارتدي سترة ذات جيوب واسعة .

Ben geniş cepli bir ceket giyiyorum.

تصاعدت المناوشات بسرعة، وانتشرت في مساحة واسعة

Çatışma hızlıca büyüyor, ve araziye yayılıyor.

‫انظر، تتحوّل الغابة‬ ‫إلى منطقة واسعة وخالية تماماً.‬

Bakın, orman bizi bu büyük açıklığa getirdi.

إذا كانت حقيقية، هل هي مدعّمة ببيانات واسعة النطاق؟

Eğer doğruysa bunu destekleyen geniş ölçekli bulgu var mı?

أغضب قتل المبعوثون الخان وبدأت الاستعدادات لحرب واسعة النطاق

Elçilerin öldürülmesi Han'ı çok kızdırmıştı ve savaş hazırlıkları hemen başladı.

في بولندا ودول البلطيق، الجيش الروسي وقد تعرض لسلسلة من الهزائم واسعة النطاق،

Polonya ve Baltık'ta, Rus ordusu büyük bir yenilgi dizisi çekti,