Examples of using "بدل" in a sentence and their turkish translations:
Kanal 1'e geçin lütfen.
yakınlaştıracak olan şey.
elime bir silah değil bir kamera aldım.
insanların sürdürebilmek adına ciddi çaba gösterdiği
Tom kız arkadaşı yerine patronuna bir e-posta gönderdi.
Artık bir kurban değil, cinsel istismarla baş etmiş biriydim.
itmiştir. Mahran, ikiyüz yirmi evlilik sözleşmesinin Mısır'da son zamanlarda yapılan bir deney
Önden bağlı olmak yerine