Examples of using "الكاميرا" in a sentence and their turkish translations:
Ben bu fotoğraf makinesini istiyorum.
Çünkü kamera önünde ya da değil, fahişeyseniz,
Ben kameranın arkasındayken
Kameramı ne zaman ortaya çıkarsam bana yardımı olur
bir deklanşör sesi ile
ve kamera karşısına geçip bunları size aktarıyorum
bak kamerayı açayım mı?
Bu sahip olduğum tek kameradır.
elime bir silah değil bir kamera aldım.
Sihir burada, bu kamera sisteminde oluyor.
onay verirlerse kamerısını ve mikrofonunu öğretmen açabiliyor
Daha sonra kamera karşısına geçip sizlere anlatıyorum bu durumu
Bu kamerayı size vereceğim.
kamera ya da telefonunuzu getiremeseniz?
Yani bizim kamera sistemimiz aslında bunu doğrudan görüyor.
O kamera ile ne yaptın?
O gece TV'de yakın çekim yapılan tek güvenlik bendim.
benim şu an kullandığım kamerada ben saniyede 25 kare görüntü alarak video çekiyorum
Bazen, oyuncu bir ruh hâlindeyken kamerayı çok bırakamıyordum.