Translation of "القطط" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "القطط" in a sentence and their turkish translations:

أحب القطط والكلاب.

Hem köpekleri hem de kedileri severim.

القطط تكره البلل.

Kediler ıslak olmaktan hoşlanmazlar.

هو يحب القطط.

Kedileri sever.

- القطط حيوانات نظيفة جداً.
- القطط حيوانات في غاية النظافة.

Kediler çok temiz hayvanlardır.

أي هذه القطط قطك؟

Hangi kedi senin?

أنا حقا احب القطط.

Kedileri gerçekten severim.

إنه من محبي القطط.

O bir kedi sever.

‫قد يُبعد ذلك القطط الأخرى،‬

Bu, başka misk kedilerini uzak tutabilir...

عادة ما تكره القطط الكلاب.

Kediler genellikle köpeklerden nefret ediyor.

"لمن هذه القطط؟" "هي لفاطمة".

-Bu kediler kime aitler? - Onlar Fatıma'ya ait.

افضل القطط أكثر من الكلاب.

Kedileri köpeklere tercih ederim.

عندنا قط. كلنا نحب القطط.

Bir kedimiz var. Hepimiz kedileri severiz.

لأن الكلاب أكثر وفاء من القطط.

- Çünkü köpekler kedilerden daha sadıktır.
- Çünkü köpekler, kedilerden daha sadıktırlar.

هذه القطط تنام دائما على البساط.

Bu kediler hep halının üzerinde uyur.

أنا أُحب كُلاً من القطط والكلاب.

Hem kedileri hem de köpekleri severim.

‫تتشارك الناس أراضي الصيد مع القطط الكبيرة.‬

Avlanma sahalarını büyük kedilerle paylaşıyorlar.

البعض يحبون القطط، والبعض الآخر يفضل الكلاب.

Bazı insanlar kedileri sever ve diğerleri köpekleri tercih eder.

لماذا تملك هذا العدد كله من القطط؟

Neden bu kadar çok kedin var?

أنا أُحب الكلاب, ولكن أُختي تحب القطط.

Ben köpekleri severim, ama kız kardeşim kedileri sever.

كم عدد القطط الموجودة في هذا المنزل ؟

Bu evde kaç tane kedi vardır?

‫يبدو لي أنه فراء حيوان من فصيلة القطط.‬

Bu bence bir kedigil tüyü.

‫ولكن القطط الكبيرة عادة‬ ‫يكاد فراؤها يكون عديم الرائحة.‬

Ama büyük kedilerin kürklerinde nadiren koku bulunur.

الخيول أكبر من الكلاب، ولكن القطط أصغر من الكلاب.

Atlar köpeklerden büyüktür ama kediler köpeklerden küçüktür.

‫تُركّز جهوده على الدراسة،‬ ‫منع الصراع وتعقب القطط الهائمة‬ ‫في المساحات البشرية.‬

Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.