Translation of "الأخرى" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "الأخرى" in a sentence and their turkish translations:

تفقد المواقع الأخرى.

Başka sitelere de bakın.

‫حسناً، لنعبر للجهة الأخرى.‬

Tamam, karşıya geçelim.

‫حلقتان،‬ ‫واحدة أمام الأخرى.‬

İki ilmek, biri diğerinin önünde.

على عكس الحيوانات الأخرى

diğer hayvanlarda olmayan bir şekilde

عبقرية عصر النهضة الأخرى

Başka bir Rönesans dahisi

ذهب إلى الجهة الأخرى.

O, diğer tarafa geçti.

- فضلت أن أنظر إلى الجهة الأخرى.
- إخترت أن أنظر للجهة الأخرى.

Ben başka bir yol aramayı tercih ettim.

وهناك العديد من الأمثلة الأخرى.

Bunun gibi çok fazla örnek var.

‫عليها الاعتماد على حواسها الأخرى.‬

Onlar başka duyularına güvenmelidir.

‫قد يُبعد ذلك القطط الأخرى،‬

Bu, başka misk kedilerini uzak tutabilir...

هل تنتقل إلى المجالات الأخرى؟

Başka alanlara da transfer edilmeli mi?

يقفز إلى الخفافيش الأخرى بسهولة

diğer yarasalara da kolayca atlıyor

احترام الأديان الأخرى هو صفر!

diğer dinlere saygısı sıfır!

احترقت المنازل واحدة تلو الأخرى.

Evler birbiri ardına yandılar.

نترجم الجمل إلى اللغات الأخرى.

Biz, cümleleri başka dillere tercüme ediyoruz.

ما الخيارات الأخرى التي أمامي؟

Başka hangi seçeneklerim var?

الكرة الأخرى تختفي أمام نظر الجميع،

Diğer top da gözünüzün önünde kayboluyor

الطريقة الأخرى هي التحدث مع النفس.

Diğeriyse iç-konuşma.

إنهما يؤثران على كل الحدود الأخرى.

Diğer her şeyi etkiliyorlar.

كانت نقاط التحول الأخرى بعيدة المنال،

Diğer sınır noktaları çok uzaktaydı --

وخلال الثلاثة أسابيع الأخرى، نكافئ الطلاب.

ve diğer üç haftada öğrencileri ödüllendiriyoruz.

‫سأذهب من الجهة الأخرى!‬ ‫أين ذهب؟‬

Diğer taraftan gidelim! Nereye gitti?

ونسبة 90% الأخرى، يغيّرون مسارهم المهني،

Diğer yüzde 90 ise kariyer değiştiriyor,

على الإمارات الصربية الأخرى في الجنوب

Diğer Sırp prensleri tarafından işgal edilmiş Osmanlı kabilelerini özgür kılabildi.

أقلعت الطائرات النفاثة واحدة تلو الأخرى.

Jetler peş peşe havalandı.

كما تفعل جميع الأشياء الأخرى من ملكيته،

Sahipliğindeki diğer tüm nesneler gibi,

إنها مجرد نجم مثل ملايين النجوم الأخرى.

Diğer milyonlarca yıldızdan sadece bir tanesi.

كل الأفكار الأخرى كانت بها ثغرات أكبر.

Diğer tüm fikirler, daha büyük kusurlara sahiplerdi.

ستتوقف واحدة من تلك البطاريات قبل الأخرى.

birinin pili diğerinden önce bitecek.

‫كل فرص الصيد هذه تجذب النمور الأخرى.‬

Ortada bunca av olması başka jaguarları da buraya çekiyor.

ثم علامة الاستفهام الأخرى في العقول هي

e o zaman kafalarda diğer soru işareti ise şu

إنه وضع غير شائع في الحيوانات الأخرى.

bu diğer hayvanlarda çokta rastlanılmayan bir durum aslında

عندنا قطتان ، إحداهما بيضاء و الأخرى سوداء.

Bizim iki kedimiz var, biri beyaz, diğeri siyahtır.

لكن لم تكن أي من الفحوصات الأخرى سلبية،

Diğer tahlillerde bir sorun yoktu,

الفتاة الأخرى أخذتْ قنبلة وذهبت إلى مقهًى مزدحم.

Diğeri, bir bomba aldı ve kalabalık bir kafeye gitti.

الأولى هي أن تتفقد وجهات النظر الأخرى بفعالية

İlki aktif olarak farklı bakış açıları aramaktır.

مهما تبقّى من حياة هذا الجيل والأجيال الأخرى.

bu kuşağın ve diğer kuşakların ömründe kaç yıl daha kalmış olursa olsun.

- كيف؟ - رشفة تلو الأخرى. إنّها الطريقة الوحيدة لشربها.

-Nasıl? -Yudum yudum. İçmenin tek yolu bu.

هذا أمر مختلف. وكذلك الحال مع العائلات الأخرى.

Bu büyük bir değişiklik. Diğer aileler için de öyle.

والذي لا تعمل أي من المبادئ الأخرى بدونه.

saygı olmadan diğer ilkeler işe yaramaz.

لعب طبقات اقتصادية اجتماعية مختلفة واحدة تلو الأخرى

farklı sosyal ekonomik sınıflarını teker teker oynuyordu

الفرق من البرامج الأخرى هو أنه بسيط للغاية

diğer programlardan farkı ise oldukça basit olması

بعبارة أخرى ، بوضعها واحدة تلو الأخرى بأفواه صغيرة

yani aslında o küçücük ağızlarla tek tek üst üste konularak

يتم تقديم حالات المضايقة والاغتصاب واحدة تلو الأخرى

taciz tecavüz derken ardı ardına davalar açılıyor

‫تبقي كل أذرعها الأخرى ملتصقة بالوكر‬ ‫مستخدمة الممصّات.‬

Diğer tüm kollarını yuvasına bağlı tutuyor, vantuzlarını ayırmıyordu.

لدي الكثير من الأشياء الأخرى أريد القيام بها.

Yapmak istediğim bir sürü başka şeyler var.

بعض الأشياء الأخرى مطلوبة لدينا كرتان حمراوان وقلم حبر.

Birkaç malzeme daha gerek, iki kırmızı topumuz ve bir kalemimiz var.

فاز في النزاعات مرة تلو الأخرى حتى النزاع الأخير

Birçok dövüş kazanmıştı, ta ki sonuncusuna kadar,

ولكنها كانت تحصل على مواعيد سيئة واحدة تلو الأخرى .

ama arka arkaya kötü buluşmalar yaşamaya başladı.

قام بذلك مرة تلو الأخرى، إلى أن تمكن منها.

bir daha bir daha bir daha yaptı ve becerdi.

الولايات المتحدة وبعض البلدان الأخرى جعلت إنقاذ الأرواح جريمة،

ABD ve başka ülkeler hayat kurtarmayı suç sayıyor

بالمقارنة مع الأشياء الأخرى التي يمكن فعلها في المدرسة."

okulda yabancı dil görmek zaman kaybı.''

اعتقد اليونانيون أنهم أسمى من الأعراق الأخرى التي يعرفونها،

Yunanlar tanıdıkları diğer milletlerden daha iyi olduklarını düşünüyorlardı

وماذا لو كانت الفيضانات تتالى في البحيرات الجليدية الأخرى؟

Ya bu taşkınlar diğer buzul göllerine akıp

في غضون ذلك، سيدعم المجريون والوحدات المتحالفة الأخرى الهجوم

Bu arada, Macarlar ve diğer birleşik personel saldırıyı desteklemeli

ولكن بعد هذا الموقف ، تنفجر الفضائح واحدة تلو الأخرى

fakat bu durumdan sonra skandallar arka arkada patlayıveriyor

كما شعرت أني خارجة عن السيطرة بكل جوانب حياتي الأخرى

hayatımın diğer alanlarını kontrolüm dışında görüyordum.

وثم شعرت إحدى الفتيات بأن لدى الفتاة الأخرى وقتًا أطول.

ama kızlardan biri diğerinin daha fazla masaj yaptığını hissetti.

لكنه الآن يعيش وينمو في عالم كامل من العقول الأخرى،

Ama şimdi, benim paylaşmadığım dünya dolusu diğer zihnin içinde

نحن نعرف عن الكواكب الأخرى أكثر ممّا نعرفه عن كوكبنا،

Diğer gezegenler hakkında kendi gezegenimizden daha fazla şey biliyoruz

إضافةً إلى أهدافنا الأخرى. لهذا بدأنا بالاستيلاء على مدينة "باندو".

Tabii başka sebepler de vardı. Bu nedenle Pando şehrini ele geçirmek üzere ilerledik.

‫سنحاول تمرير الحبل للجهة الأخرى ‬ ‫ونجعله يعلق في أحد الشقوق.‬

Bu ipi karşıya atıp onu bir yarığa sıkıştırmayı deneyeceğiz.

‫لا أريد أن أتعلق بهذا. ‬ ‫أحتاج إلى العبور للجهة الأخرى.‬

Tamam, bunun üzerinde oyalanmak istemiyorum. Karşıya geçmeliyim.

الميزة التي تميزها عن الحيوانات الأخرى هي في مجموعات كبيرة

diğer hayvanlardan ayıran özelliği ise kalabalık guruplar halinde

ومما أثار دهشتهم أنهم اكتشفوا موقع قاعة ضخمة تلو الأخرى.

Ve şaşırtıcı bir şekilde, birbiri ardına devasa bir salonun yerini keşfettiler.

ويمكنكم أن تروا أنه يوجد الكثير من المواد الأخرى حولها،

Gördüğünüz üzere çevrelerinde bir sürü başka madde var,

" عنما تكون إجراءات التباعد الاجتماعى الأخرى من الصعب الحفاظ عليها

...kamusal alanlarında bez yüz maskelerini kullanmanızı öneriyor."

‫ولكن إن كان لديك فضول‬ ‫حول المسارات الأخرى التي لم تتخذها،‬

Ama denemediğiniz yolları merak ediyorsanız

ربما هناك الآلاف من القصص الأخرى التي فشلت فيها الحمية وحدها

Tek başına diyetin işe yaramadığı binlerce başka hikâye olabilir

سواء كان لديك مؤسسة خيرية أو أي نوع من المنظمات الأخرى،

isterseniz bir hayır kuruluşunuz ya da bir organizasyonunuz olsun,

‫يمكن للأم الحاكمة التواصل مع القطيع‬ ‫في الجهة الأخرى من البلدة.‬

...dişi lider, tüm kasabaya yayılmış sürüyle iletişim kurabilir.

‫ونربطه في هذا الجانب، ثم يمكنني استخدامه‬ ‫في الانتقال للجهة الأخرى.‬

Halatı bu tarafa bağlayacağım ve karşıya geçmek için onu bir hat gibi kullanacağım.

مثل الحزام الذي ذكرناه للتو. العديد من دراسات التعزيز الأخرى مثل

az önce de bahsetmiştik kemer gibi. Bunun gibi daha birçok güçlendirme çalışması yapıldı

الديموقراطية شر أشكال الحكم، بيد أن كل الأشكال الأخرى قد جُرّبت.

Denenmiş olan tüm diğerleri hariç, demokrasi yönetimin en kötü şeklidir.

‫إن أردت أن تجرب ‬ ‫وأن ترى التحديات الأخرى المتاحة،‬ ‫اختر "إعادة الحلقة".‬

Başka ne gibi zorluklar olduğunu görmek ve bunları denemek isterseniz "Bölümü Tekrar Oynat"ı seçin.

أحد الأعمال الهامة الأخرى التي قام بها في هذه الفترة هو الرسم.

Bu dönemdeki yaptığı diğer önemli çalışmalardan bir tanesi de eskiz

- وصلت السيارات إلى هناك واحدة تلوى الأخرى.
- السيارات وصلت واحدة تلو الأُخرى.

Arabalar birbiri ardına oraya vardılar.

يمكنك القول أن كلّ واحدة من هاتين الكرتين لها نفس وزن الأخرى.

Siz bu topların her ikisinin de aynı ağırlıkta olduğunu söyleyebilirsiniz.

كانت تعاني من مرض الشريان الأبهر بنسبة 60% أقل من أرانب المجموعة الأخرى،

diğer gruba göre yüzde 60 daha az aortic hastalık geliştirdi,

ومنذ ذلك الوقت، صنعنا في المكتب، العديد من الأماكن الأخرى من أجل الناس.

O zamandan beri ofiste insanlar için birçok yer tasarladık.

‫بينما تومض الفصائل الأخرى فقط،‬ ‫يمكن لهذه الفصيلة أن تضيء‬ ‫بشكل متواصل لدقيقة.‬

Diğer türler sadece yanıp söner. Bunlar ise bir dakikaya kadar hiç durmadan parlayabilirler.

- لديه سياراتان، إحداهما جديدة و الأخرى قديمة.
- لديه سيارة جديدة و أخرى قديمة.

O yeni bir arabaya ve eski bir arabaya sahiptir.

لم تخضع هذه الدراسة للمراجعة العلمية، ولكنها متسقة مع كل الأمور الأخرى التي نعرفها،

Bu çalışma akran denetiminden geçmemiş olsa da bildiğimiz diğer her şeyle tutarlı:

ترجم الجملة التي أنت بصدد ترجمتها ترجمةً جيدةً، ولا تتأثر بالترجمات إلى اللغات الأخرى.

Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.

‫حتى صوت خطوات النمل الأبيض.‬ ‫هذه الطريقة السرية للعيش تساعده أيضًا‬ ‫في الاختباء من المفترسات الأخرى.‬

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.