Translation of "العصر" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "العصر" in a sentence and their turkish translations:

في هذا العصر الرقمي

Sahte haberlerin

نعيش في العصر النووي.

Nükleer çağda yaşıyoruz.

أبائنا كانوا نتاج حقوق العصر،

Ailelerimiz, Vatandaşlık Hakları Hareketi

قلت ، تم عرض العصر للتو

dedim ya dönemi eski gösterildi sadece

ما هو العصر الحجري الحديث؟

neolitik çağ nedir?

لقد تجاوزنا العصر الحجري الحديث

biz neolitik çağa geçtikten

روح المساواة في ذلك العصر.

bağdaşmadığı için kaldırıldı .

واستخدمنا كل طاقة العصر الرقمي هذه

Bununla birlikte dijital çağın bütün o enerjisini,

لأن أخلاقيات العمل في العصر الصناعي

çünkü Sanayi Çağı'nın iş ahlakı

وقد بناه ملك العصر حتى فرعون

dönemin kralı tarafından yaptırılıyor yani Firavun

ثم ننتقل إلى العصر الحجري الحديث

daha sonrasında ise neolitik çağa geçiyoruz

لجميع أولئك الذين يعشقون العصر النابليوني.

en kaliteli hediyeleri ve hediyelikleri sunmaktadır.

لم نعد نعيش في العصر الحجري.

Artık taş devrinde yaşamıyoruz.

صلّى سامي صلاة العصر خلف فاضل.

Sami ikindi namazını Fazıl'ın arkasında kıldı.

كان الكساد الكبير العصر الذّهبي للعصابات الإجراميّة.

Büyük Bunalım, gangsterlerin altın çağındaydı.

ونذهب إلى العصر الحجري الحديث قبل 10000 سنة

ve biz neolitik çağa ise 10.000 yıl önce geçiyoruz

عرفت الإنجازات الساحرة لحياته القصيرة في العصر الهلنستي

Kısa nefes kesici başarıları Hellenistik Çağ'da Yunanlı olarak hayat sürdü

لأنه لا يتوافق مع روح المساواة في ذلك العصر.

çağın eşitlikçi ruhuyla bağdaşmadığı için kaldırıldı .

السنوات الخمسون التالية أعتبرت بمثابة العصر الذهبي لليونان القديمة

Sonraki elli yıl, Yunanların altın çağıydı.

وبالنظر إلى علاقتي المتزعزعة مع أفكار ومعتقدات روح العصر ...

Zeitgeist felsefesiyle olan çalkantılı ilişkimi düşününce...

ولكن هذا الأمر قد شُحن بالشحن التوربيني خلال العصر الرقميّ الحديث.

ancak bu, günümüz dijital çağında zirveye ulaştı.

كما تعلمون، لو أردتُ أن أخبركم عن قصة صراع العصر الحديث

Eğer günümüzün mücadelesi hakkında bir hikâye anlatmak istesem

دون درجتين مئويتين مقارنةً بقيم ما قبل العصر الصناعي. الا ان

. Bununla birlikte, Amerika Birleşik Devletleri gibi birçok ülke yükümlülüklerinden vazgeçti ve

في سالف العصر والأوان، في الهند، عاش قرد وثعلب وأرنب معًا في سعادة.

Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.