Translation of "المساواة" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "المساواة" in a sentence and their turkish translations:

عدم المساواة والتلوث والدكتاتورية

eşitsizlik, hava kirliliği, diktatörlük,

روح المساواة في ذلك العصر.

bağdaşmadığı için kaldırıldı .

فكرت بعدم المساواة التي رأيتها ذلك اليوم

o gün orada şahit olduğum eşitsizliği

وإلى الآن لم أفعل شيئا بعدم المساواة.

ve hâlâ eşitsizlik hakkında hiçbir şey yapmadığımı düşündüm.

لكن بعض الأشخاص يجيدون تحدث لغة المساواة بطلاقة،

Ama bazı insanlar eşitlik hakkında çok iyi konuşabiliyorken

ولكن هذين الشيئين لن يجلبا لنا المساواة بين الجنسين.

Fakat bu iki şey bizi cinsiyet eşitliğine ulaştırmazdı.

لأنه لا يتوافق مع روح المساواة في ذلك العصر.

çağın eşitlikçi ruhuyla bağdaşmadığı için kaldırıldı .

اعتبر الفساد الحكومي والنخبة الفنزويلية مسؤولين عن عدم المساواة الاقتصادية

Ekonomik eşitsizliğin sebebini hükümet yolsuzluğuna ve elit kesime bağlıyordu.

إذا، أنا أدرس طلاب الجامعة عن عدم المساواة والعرق في التعليم،

Üniversite'de eşitsizlik ve ırk hakkında eğitim veriyorum

كان السلطان بيبرس حاكمًا قادرًا على قدم المساواة مع قطز، حيث واصل الحكم المملوكي القوي

Sultan Baybars Memlük geleneklerini sürdürdü ve en az Qutuz kadar yetenekliydi.

إن إرادة الشعب هي مصدر سلطة الحكومة، ويعبر عن هذه الإرادة بانتخابات نزيهة دورية تجري على أساس الاقتراع السري وعلى قدم المساواة بين الجميع، او حسب أي إجراء مماثل يضمن حرية التصويت.

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.

لكل شخص الحق في التعلم، ويجب أن يكون التعليم في مراحله الأولى والأساسية على الأقل بالمجان، وأن يكون التعليم الأوّلي إلزاميا وينبغي أن يعمم التعليم الفني والمهني، وأن ييسر القبول للتعليم العالي على قدم المساواة التامة للجميع وعلى أساس الكفاءة.

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.