Translation of "قلت" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "قلت" in a sentence and their turkish translations:

قلت ماذا حدث؟ لماذا قلت التعصب؟

Dedim ki hani ne oldu neden yobaz dedin şimdi durduk yere

قلت لنفسي:

Kendi kendime dedim ki:

قلت لها:

Ona dedim ki;

وإن قلت:

Ya şöyle deseydim:

قلت ذلك.

Onu söyledim.

ماذا قلت؟

- Ne dediniz?
- Ne dedin?

قلت عجلوا.

Çabuk ol dedim ya!

قلت: "نعم، بالضبط!"

"Aynen öyle!"

قلت: "أنت محق".

“Haklısın,” dedim.

قلت: "نعم لديّ.

''Elbette var.'' dedim,

قلت: "سوف يقتلونني."

''Beni öldürürler'' dedim.

أنت قلت ذلك

böyle söylersiniz

لم قلت ذلك؟

Onu niçin söyledin?

قلت بم سأصيح؟

Ne diye bağıracağım dedim.

قلت سأُحرَج إذن.

Dedim ben rezil olurum o zaman.

قلت "فلننشئ شركة."

Dedim ki ''Şirket kuralım.''

قلت سنجد راعيًا.

Dedim ki sponsor bulacağız.

قلت، سأكون بخير.

İyi olacağımı söyledim.

أنا قلت شيئا.

Bir şey söyledim.

ماذا قلت لبولا؟

Paula'ya ne dedin?

ماذا قلت أمس؟

Dün ne dedin?

ماذا قلت لصديقك؟

- Senin arkadaşına ne anlattın?
- Arkadaşına ne anlattın?

قلت نعم بلا تفكير

Üstünde hiç düşünmeden evet dedim

قلت لأمي عندي خياران:

anne dedim böyle böyle, iki seçenek var:

قلت لمديري: ماذا سنفعل؟

- Ne yapacağız, dedim ben patrona.

قلت: "أنا أعرف ذلك،

Ben de "O kadarını ben de biliyorum.

لذا قلت له وداعاً.

Ona elveda dedim.

قلت إنها ليست بهدية.

Bunun hediye olmadığını söyledim.

قلت: "أريد بناءه هنا".

Fabrikayı Idaho’ya kurmak istediğimi söyledim.

أتدرون ماذا قلت لهم؟

onlara ne söylediğimi biliyor musunuz?

قلت لأنه مريض بالقلب

dedim ya kalp hastasıydı diye

قلت لا يهم ، سأقود

fark etmez ben arabayı kullanırım dedi

قلت الأرقام مع الأقواس

rakamları küsüratlı söyledim

انس أنّني قلت ذلك.

Onu söylediğimi unut.

لقد قلت أنا آسف

Üzgün olduğumu söyledim.

قلت له أن يأتي.

Ona gelmesini söyledim.

لا أذكر ما قلت

Ne söylediğimi hatırlamıyorum.

قلت له هذا بالضبط وأجلسته.

Aynen bunu söyledim ve oturttum yerine.

قلت: اسمحوا لي خمس دقائق.

Bana dedim beş dakika izin verin.

وكما قلت، اجلبوا معكم طعامًا.

Dediğim gibi, yiyecek de götürün.

لقد قلت: "اسمعي، أيتها الغريبة،

Dedim ki "Dinle yabancı"

قلت ، تم عرض العصر للتو

dedim ya dönemi eski gösterildi sadece

شيخ شيخ كما قلت الآن

şeyh şıh artık dediğim gibi

التركية قديمة جدا ، كما قلت

Türklük çok eskidir dediğim gibi

قلت "ماذا سنفعل في الصيدلية؟"

''Ne yapacağız eczanede? '' dedim

قلت: "أنا طالب جامعي، ستجعلني

Dedim ki ''Ben üniversite öğrecisiyim, beni bilinçli

قلت: "هل تنصح الناس بهذا؟"

Dedim ki ''Bunu tavsiye ediyor musunuz insanlara?''

قلت ذلك منذ وقت طويل.

Ben onu yıllar önce söyledim.

قلت، يا إلهي، اصبحت متوترا قليلا.

"Tanrım!" dedim. Biraz gerildim.

جلست وفكرت لمدة يومين ثم قلت،

Oturdum 2 gün düşündüm ve dedim ki;

إذا قلت لك "حركة ثنائية الأطراف"،

Size "iki ayaklı hareket" desem

♪ قلت أنني بخير، كذبت ♪

♪ İyiyim dedim, yalan söyledim ♪

قلت: "ليس مكسورًا. أعرف الدوار المكسور."

"Hayır aynakolu sapasağlam. Eğrilmiş aynakolu nasıl olur bilirim."

قلت: "لنأتي بالحافلات، ليس أمرًا عسيرًا".

"O zaman otobüs satın alalım, atla deve değil" dedim.

لقد قلت: "إذا أنتِ ضائعة الآن،

"Sende kaybolduysan"

قلت في البداية إما مفيدة وبسيطة

başta da dedim ya kullanışlı ve basit

إذا قلت الصداقة مع كبار الناس

Arkadaşlık dediysem çok büyük insanlarla

ظننتك قلت أنك لا تحب توم.

Ben senin Tom'dan hoşlanmadığını söylediğini düşündüm.

قلت لك أن ذلك سيكون مملاً.

Bunun sıkıcı olacağını sana söyledim.

هل شكرتهُ, هل قلت شكراً لك؟

Ona teşekkür ettin mi? Teşekkürler dedin mi?

قلت على أيٍّ، لأذهب وأفعل ذلك.

Neyse dedim, gideyim yapayım.

قلت "لقد التحقت بدورة، يا أستاذي."

''Hocam kursa katıldım.'' dedim.

قلت سأتخلى عن أحلام الوظيفة البنكية.

bankacılık hayallerimden vazgeçiyorum.

ظننت أنك قلت بأنك لن تأتي.

Gelmediğini söylediğini düşündüm.

لقد قلت لك أنه ليس هنا.

Onun burada olmadığını zaten sana söylemiştim.

قلت أني كنت وحيدا، أليس كذلك؟

Sen yalnız olduğunu söyledin, değil mi?

صحيح قلت هذا، لكني لم أقصده.

- Ben onu söyledim, ama onu demek istemedim.
- Onu söyledim, ama onu demek istemedim.

قلت له أن يتوقّف عن انتظارك.

Ona artık senin için beklememesini söyledim.

لقد قلت لك هذا لأنّني أحبّك.

- Seni sevdiğim için onu sana söyledim.
- Onu sana söyledim, çünkü seni seviyorum.

قلت ماذا سأفعل؟ قالوا سوف تكون مُعِداً.

- Ne yapacağım, dedim. - Hazırlık elemanı olacaksın, dediler.

♪ قلت أنني لم أنس أبدا ♪

♪ Hiç unutmadım dedim ♪

إذا قلت ذلك بصوت عال خمس مرات،

Beş kez sesli bir şekilde çıkarırsanız bu sesi

قلت له، "أتعلم، سأدعك تذهب إلى منزلك،

Dedim ki "Biliyor musun eve gitmenize izin vereceğim,

ألم تقل شيئًا ، قلت للتو إنني غاضب.

siz şey demiyor muydunuz yahu az önce de söylemiştim sinirlendim biraz

قلت: لم أقل جولة ، نحن نقبل الجولة

bakın yuvarlak demedim yuvarlak olduğunu kabul ediyoruz dedim

هذا هو الكتاب الذي قلت لك عنه.

Bu sana bahsettiğim kitap.

كان في المكان الذي قلت لي سيكون.

O bana olacağını söylediğin yerdeydi.

"قلت ،" إذا رأينا أحدًا يتجه نحو أوماها ،

'Birinin Omaha'ya doğru geldiğini görürsek

عدني أنك لن تغضب إن قلت لك.

Sana söylersem bana kızmayacağına dair söz ver.

مثل ما قلت، من المفترض أنه أسهل سؤال

dediğim gibi, muhtemelen cevabı

ثم قلت إن موضوع هذا العام هو الخبرة.

Sonra dediler ki bu yılın konusu deneyim.

حتى أتذكر ما سألته جيدًا لمستشار أطروحتي قلت

Hatta şeyi sorduğumu çok iyi hatırlıyorum tez danışmanıma,

♪ قلت بهدوء أن لن يرى أحدا ♪

♪ Kimse görmez dedin usulca ♪

لا أستطيع إحصاء المرات التي قلت فيها لكاثي،

Eski eşim Cathy'e kaç defa

قلت: "ما الذي تبحث عنه المرأة في الرجال؟"

"Kadınlar erkeklerde ne arar?" diye sordum.

لكن إن قلت لهم: "أترون تلك البلدة هناك؟

Peki ya şunu söyleseydim: “Şuradaki kasabayı görüyorsunuz.

لطالما قلت إنّه لو كانت "الأوروغواي" دولة كبرى،

Hep söylemişimdir, Uruguay büyük bir ülke olsa

ولكن قلت اسمها المؤنث بصوت عالٍ بقدر كافٍ

avukatının masasına giderken

لا أحب أن أقول لقد قلت. تجاهل وتعود!

Ben demiştim demeyi sevmiyorum. Silkelen ve kendine gel!

‫قلت: "حمدًا لله أنها بأمان.‬ ‫إنها أسفل الصخرة."‬

"Çok şükür güvende. Kayanın altında." dedim.

قلت لك أنني لا أعرف كيف أفعل ذلك.

Onu nasıl yapacağımı bilmediğimi sana söyledim.

قلت لابد من دورة لتعلم التحدث أمام الجمهور،

Topluluk karşısında konuşmanın bir eğitimi olmalı dedim

- ماذا؟ لم أسمعك.
- هل بإمكانك إعادة ما قلت؟

Ne dedin?

اختبأ توم وراء أمّه عندما قلت له "أهلا".

Tom ben ona merhaba dediğim zaman annesinin arkasına saklandı.

قلت له أن يلتقيني لشرب القهوة بعد درسي اليوغا .

adamı yoga dersinden sonra kahve içmeye davet ettim.

لاحظوا أنني قلت: "ما خطبنا نحن ذوي البشرة البيضاء؟"

Dikkat ederseniz "Biz beyaz insanların sorunu ne?" dedim.