Examples of using "الصخرة" in a sentence and their turkish translations:
Keskin kayayı seçmek aslında bir hataydı
Bakalım altında ne var? Yok.
Yani yavaşça uzaklaşan bir kaya gibi.
kaya tavandan düştüğünde
"Çok şükür güvende. Kayanın altında." dedim.
Bir kayaya tırmanıp sudan çıktı.
Kayanın çevresindeki kısmı bulmaya çalışıyorum.
Tamam, bu halatı bu kayaya dolayıp aşağı ineceğim
"Sonraki Bölüm"ü seçin. Pekâlâ, bu kayaya bağlamak mı istiyorsunuz?
Zor olan kısmı, çok fazla çıkıntı olması. Kayaların da ne kadar sağlam olduğunu bilmiyorum.
Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.