Translation of "بأمان" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "بأمان" in a sentence and their turkish translations:

‫يمكن للفرخ التغذّي بأمان.‬

Yavru, güven içinde beslenebilir.

هل نحن بأمان هنا؟

Burada güvende miyiz?

عدة ليالي لم سهرت لحراستكم كي تناموا بأمان

Çoğu vakit siz rahat uyuyabilin diye nöbet tuttum.

‫قلت: "حمدًا لله أنها بأمان.‬ ‫إنها أسفل الصخرة."‬

"Çok şükür güvende. Kayanın altında." dedim.

يمكنك التزلج بأمان على هذا الجانب من البحيرة.

Gölün bu tarafında güvenle paten yapabilirsin.

- وصلنا إلى المستشفى بسلام.
- وصلنا إلى المستشفى بأمان.

Güvenli bir şekilde hastaneye vardık.

‫نريد أن نُطلق هذا الشيء‬ ‫والطيران به للأسفل بأمان.‬

Bu şeyi güvenli şekilde uçurup öyle inmek istiyoruz.

اضطررت للنظر في كل الاحتمالات بينما كنت بأمان على الأرض،

Yerde güvendeyken her ihtimali düşünmem lazımdı.

‫نجح الطيار في الهبوط بمظلة بأمان،‬ ‫ولكن حطامها ما زال مفقوداً.‬

Pilot paraşütle güvenli şekilde indi, ama enkaz hâlâ kayıp hâlde.

العقد ، وهو هبوط رجل على سطح القمر وإعادته بأمان إلى الأرض."

getirme hedefine ulaşmaya kendini adaması gerektiğine inanıyorum ."

بنيت طريقًا قويًا جدًا لدرجة أن المركبات الصغيرة يمكنها عبوره بأمان.

öyle sağlam bir yol yaptım ki küçük araçlar bile güvenle geçebilir.

لايبزيغ - فقد كان يعلم أنه لا توجد جسور كافية للجيش للتراجع بأمان ،

- ordunun güvenli bir şekilde geri çekilmesi için yeterli köprü olmadığını biliyordu,