Examples of using "الشارع" in a sentence and their turkish translations:
sokak oyunlarını sokak kültürlerini
Onunla sokakta karşılaştım.
ve ayrıca da sokaktaki eroinden kaynaklanıyor.
Yolu geçmeye korktu.
Bu yolun genişliği nedir?
Yolu geçmeye korkmuştu.
ya da sokaktaki adama,
sokakta yaşamak isterdik sokakta oyun oynamak isterdik
çünkü sokak oyunlarına sokak kültürüne
Kadınların tek başına sokakta dolaşması
Sokağın karşısında bir otel var.
Taze bir kar tabakası caddeyi kapladı.
bizim sokaktaki oyunumuza ne oldu peki?
Beni izle ve sana aradığın caddeyi göstereceğim.
Çocuk topu kaçırıyor ve sokağa doğru yakalamak için koşuyor.
o sokakta ip atlayan kız çocuklarını düşünün
bizimde amacımız buydu sokakta çıkar anlatırdık
sen sokakta arkadaşınla top oynarken
Yaşlılarımızı sokağa bırakmayalım
Ameliyatınız için hiçbir zaman sokaktaki adama güvenmezsiniz.
bir de şey; sokakta oyun oynayamaz
kötü alışkanlık; sokaktan edineceği sigara ve alkol değil miydi?
Senin bu caddede durma hakkın yok.
Arabayı bu sokağa park etmemelisin.
ya da belki sokağa çıkmak üzere olan bir çocuk.
benden iki yaş büyük bir arkadaşımla dışarıda oyun oynuyordum,
Sokakta bir kadın dövülmekteyse şiddet görmekteyse
ama tek yaptıkları 72 saat geçmeden onu tekrar sokağa bırakmaktı.
Sokağın aşağısında yaşayan üç kişilik bir aile vardı.
Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil.
Ama en önemlisi, dört beş gün sonra tekrar sokağa, eylemlere dönmüştük.
Şuan harita üzerinde istediğiniz sokak ve cadde de ki bir evin fotoğrafını görebilirsiniz.
Elimizi yıkayalım sokağa çıkmayalım gibi sosyal mesajlar çok güzel
sonra da daha ucuz ve temini daha kolay olan sokak ilacı eroine geçiş yapıyor.
Bu köşede bir postane vardı.
Fakat halktan tek bir isteği vardı. Bir kişi bile sokağa çıkmasın. Ve çıkmadılar.