Translation of "الشارع" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الشارع" in a sentence and their turkish translations:

العاب الشارع

sokak oyunlarını sokak kültürlerini

قابلتها في الشارع.

Onunla sokakta karşılaştım.

ثم مخدرات الشارع ؛ الهروين.

ve ayrıca da sokaktaki eroinden kaynaklanıyor.

خافت من عبور الشارع.

Yolu geçmeye korktu.

ما عرض هذا الشارع؟

Bu yolun genişliği nedir?

خافت أن تعبر الشارع.

Yolu geçmeye korkmuştu.

أو رجل ما في الشارع

ya da sokaktaki adama,

نود أن نعيش في الشارع

sokakta yaşamak isterdik sokakta oyun oynamak isterdik

لأن ألعاب الشوارع لثقافة الشارع

çünkü sokak oyunlarına sokak kültürüne

المرأة تمشي بمفردها في الشارع

Kadınların tek başına sokakta dolaşması

يوجد هناك فندق عبر الشارع.

Sokağın karşısında bir otel var.

طبقة من الجليد غًطى الشارع.

Taze bir kar tabakası caddeyi kapladı.

إذن ماذا حدث لمباراتنا في الشارع؟

bizim sokaktaki oyunumuza ne oldu peki?

شاهدني وسأريك الشارع الذي تبحث عنه.

Beni izle ve sana aradığın caddeyi göstereceğim.

سقطت الكرة من الطفل وتدحرجت نحو الشارع.

Çocuk topu kaçırıyor ve sokağa doğru yakalamak için koşuyor.

تخيل الفتيات يقفزن الحبل في ذلك الشارع

o sokakta ip atlayan kız çocuklarını düşünün

كان هذا هدفنا ، سنشرح ذلك في الشارع

bizimde amacımız buydu sokakta çıkar anlatırdık

أنت تلعب الكرة مع صديقك في الشارع

sen sokakta arkadaşınla top oynarken

دعونا لا نترك كبار السن في الشارع

Yaşlılarımızı sokağa bırakmayalım

لن تثق برجل ما في الشارع في عمليتك

Ameliyatınız için hiçbir zaman sokaktaki adama güvenmezsiniz.

شئ واحد؛ لا يمكن لعب الألعاب في الشارع

bir de şey; sokakta oyun oynayamaz

عادة سيئة؛ ألم تكن سيجارة وكحول من الشارع؟

kötü alışkanlık; sokaktan edineceği sigara ve alkol değil miydi?

ليس لديك الحق في التوقف في هذا الشارع.

Senin bu caddede durma hakkın yok.

عليك أن لا تركن سيارتك في هذا الشارع.

Arabayı bu sokağa park etmemelisin.

أو ربما طفل على وشك أن يركض في الشارع.

ya da belki sokağa çıkmak üzere olan bir çocuk.

ألعب في الشارع مع صديقي الذي كان يكبرني بعامين،

benden iki yaş büyük bir arkadaşımla dışarıda oyun oynuyordum,

إذا تعرضت امرأة للضرب في الشارع ، فإنها تتعرض للعنف

Sokakta bir kadın dövülmekteyse şiddet görmekteyse

ولكنهم لم يكونوا إلا ليعيدوها إلى الشارع خلال 72 ساعة

ama tek yaptıkları 72 saat geçmeden onu tekrar sokağa bırakmaktı.

فقد كان هناك عائلة مكونة من ثلاثة أفراد تعيش في الشارع،

Sokağın aşağısında yaşayan üç kişilik bir aile vardı.

الرئيس التنفيذي المليونير غالباً لن يتكلم مع الرجل الذي في الشارع

Milyoner bir CEO'nun sokaktaki adam için konuşması mümkün bile değil.

بأيّة حال، بعد 4 أو 5 أيام، كنّا نعمل في الشارع.

Ama en önemlisi, dört beş gün sonra tekrar sokağa, eylemlere dönmüştük.

يمكنك رؤية صورة منزل في الشارع والشارع الذي تريده على الخريطة.

Şuan harita üzerinde istediğiniz sokak ve cadde de ki bir evin fotoğrafını görebilirsiniz.

الرسائل الاجتماعية مثل دعنا نغسل أيدينا ولا نخرج إلى الشارع لطيفة جدًا

Elimizi yıkayalım sokağa çıkmayalım gibi sosyal mesajlar çok güzel

ثم انتقلوا إلى ما هو أقل ثمنًا، وأكثر شبوعًا؛ مخدرات الشارع من الهروين.

sonra da daha ucuz ve temini daha kolay olan sokak ilacı eroine geçiş yapıyor.

في يوم من الأيام كان هناك مكتب بريدي على هذه الزاوية من الشارع.

Bu köşede bir postane vardı.

ولكن كان لديه طلب واحد فقط من الجمهور. حتى شخص واحد لا يجب أن يخرج إلى الشارع. ولم يخرجوا.

Fakat halktan tek bir isteği vardı. Bir kişi bile sokağa çıkmasın. Ve çıkmadılar.