Translation of "الشوارع" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "الشوارع" in a sentence and their turkish translations:

‫تمتلئ الشوارع بالعفاريت...‬ ‫والغيلان...‬

Sokaklarda cinler... ...gulyabaniler...

هؤلاء الأطفال يخطفون من الشوارع.

Bu çocuklar sokaklardan kaçırılıyor.

وممرات للمشي بدلًا من الشوارع،

caddeler yerine yürüyüş alanları

لأن ألعاب الشوارع لثقافة الشارع

çünkü sokak oyunlarına sokak kültürüne

يمكنك أن تقسم على الشوارع

Sokaklardayken küfür edebilirsin

معجون الطماطم لا غنى عنه لنكهات الشوارع.

salçalı ekmek sokak lezzetlerinden vazgeçilmezlerdendir yani

كان يطعم معدته بجمع زجاجات في الشوارع

Sokaklarda şişe toplayarak karnını doyuruyordu

فذهبت "بريا" ووالدتها للعيش في الشوارع بدون أكل.

Sokakta yaşamaya başladıklarında, hiç yiyecekleri yoktu.

ويغيرون ما يحصل في الشوارع من اغتصاب وعنف،

sokaklarda gördükleri aynı döngüyü sürdürmek yerine,

عند انفجار قنابل الغاز المسيل للدموع في الشوارع.

arkadan gelen ağlama ve çığlık seslerini duyabiliyordum.

في الواقع ، هناك قاعدة في الشوارع غير المكتوبة

Aslında yazılı olmayan sokaklarda olan bir kural vardır

الناس مثلنا كانوا يسيرون في الشوارع. مثلنا تماما.

Tıpkı bizim gibi insanlar sokaklarda dolaşıyordu. Tıpkı bizim gibi.

عالم ناطحات السحاب ولا حتى الشوارع الضخمة. تنميةٌ

bilmiyordu . Sheikh Zayed ekonomik gelişme ile eşanlamlı

ها نحن الشباب في الشوارع، ونحن المضربون عن المدارس

Biz sokaklardaki gençler, okullu grevciler olarak

‫للنجاح في المدينة،‬ ‫على الحيوانات تعلّم التفاوض مع الشوارع.‬

Şehirde başarılı olmak için... ...hayvanların caddelerde dolaşmayı öğrenmesi gerekir.

سترى عددًأ قليلاً من الشوارع والكثير من المساحات الفارغة.

sadece birkaç sokak ama bir sürü boş alan görürsünüz.

‫بانتشار المدينة في موطنها الغابي،‬ ‫بدأت تتعلم كيفية النجاة في الشوارع.‬

Şehir, ormandaki evlerinin etrafını sardıkça... ...sokaklarda hayatta kalmanın yollarını öğreniyorlar.

الجميع في الحجر الصحي في المنزل. ثم تم تطهير جميع الشوارع.

Herkes evinde kendini karantinaya aldı. Daha sonrasında bütün sokaklar dezenfekte edildi.