Examples of using "السعادة" in a sentence and their turkish translations:
''Mutluluk ve mutsuzluk,
ve mutsuzluğumuzu da aynı şekilde dış kaynaklardan
Mutluluk nedir?
Mutluluk hakkında konuşalım.
Sonuç olarak burada bahsettiğimiz mutluluk
Mutluluğu satın alamazsın.
ulaşmamız o kadar zor olur.
Keyif, mutluluktan fazlasını hedeflemekten daha güzeldir.
Sağlık mutluluk için önemli bir faktördür.
- Para size mutluluk getirir mi?
- Para sana mutluluk getirecek mi?
mutluluk ve neşe gibi olumlu duygular hissedersin.
Lezzetli şeyler yerken olduğu gibi, haz aramak
ve hepinizin yine gülümsediği gerçeğindeki mutluluğu bulabilen bir adam.
Mutluluğa giden yolun bazen cesarete ihtiyacı var.
Sence para sana mutluluk getirecek mi?
Mektubun beni mutlu etti.
Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
Fakir olmasına rağmen, mutluydu.
Paranın sana mutluluk getireceğini gerçekten düşünüyor musun?
Dünya üzerinde mutluluğu çoğaltmanın tek yolu onu bölmektir.
İnsanlar keyfi kaybettiğinde ona giden geçitler topluyorum.
ama yinede gittiğimizde aldığımız zevk muazzamdı yahu herhalde çıkmak istemezdik