Translation of "السطح" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "السطح" in a sentence and their turkish translations:

سيضرب السطح.

yüzeyi bozabilir.

إذا وصلوا إلى السطح ،

Eğer yüzeye çıkarlarsa,

تقتات هذه الحيوانات قرب السطح،

Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor,

‫بأطرافه المعدّلة، يقترب من السطح.‬

Modifiye bir uzvuyla yüzeye vuruyor.

‫لتشتتها التيارات القوية على السطح.‬

...yüzeydeki güçlü akıntılar tarafından dağıtılsınlar.

يعطينا فكرة عمّا يحدث أسفل السطح.

yüzey altında neler olduğu hakkında bir fikir verir.

‫اندفعت إلى السطح بأسرع ما يمكن.‬

Yüzeye olabildiğince hızlı çıkıp...

‫وفجأةً، تمدّ...‬ ‫أذرعها نحو السطح هكذا.‬

Birdenbire, yüzeye doğru uzandı.

وهذا يعني أن السطح العلوي لرئتي الديناصورات

Yani bunun anlamı, dinozorların ciğerlerinin üst kısmı

واستخدام جهاز نووي لتبخير جزء من السطح.

ve yüzeyin bir kısmını buharlaştırmak için bir nükleer cihaz kullanmak.

أحد الأشياء الأساسية التي علينا فهمها هو السطح،

Anlamak istediğiniz önemli şeylerden biri yüzey,

‫يساعدها مد المحاق،‬ ‫يعتلي الآلاف من نوعها السطح.‬

Yeni Ay'ın oluşturduğu gelgitten faydalanarak binlerce soydaşıyla beraber yüzeye çıkıyor.

في انتظار الظهور على السطح من هذا المبنى

bu yapıdan daha gün yüzeyine çıkarılmayı bekleyen

‫عندما تغرب الشمس ‬ ‫تصبح درجة الحرارة ألطف على السطح.‬

Güneş batarken, yüzey serinliyor.

‫أعتقد أنه يمكنني استخدام هذا الجاروف،‬ ‫للتزلج على هذا السطح.‬

Bu yüzeyden kayarak inmek için küreğimi kullanabilirim diye düşünüyorum.

لنعرف ما الذي سيجري له حين يوضع هناك تحت السطح.

oraya gittiğinde ne olacağı bilinmeli.

يلتقط هذا المبنى في الواقع طاقة الشمس في ذلك السطح.

Bu binanın çatısı güneş enerjisini saklıyor.

‫لذا دفعتها برفق نحو السطح،‬ ‫معتقدًا أنها ستبتعد عن يدي.‬

elimi bırakacağını düşünerek yavaşça yüzeye hareket ettim.

‫يمكن لدرجة الحرارة على السطح ‬ ‫أن تصل إلى 63 درجة مئوية‬

Yüzeydeki sıcaklık 62 dereceye ulaşabiliyor.

أثناء هذه المقابلات كانت هناك موضوعات محددة تطفو على السطح باستمرار.

Bu toplantılar boyunca özel bir tema sürekli mevzu bahis oldu.

‫تستخدم الدببة القطبية قواها الهائلة‬ ‫لكسر السطح.‬ ‫لكن على الأقل ثلثي عمليات الصيد‬ ‫ستبوء بالفشل.‬

Kutup ayıları muazzam güçlerini kullanarak yüzeyde delik açabilir. Fakat avların en az üçte ikisi hüsranla sonuçlanır.

‫ثم رأيت سمكة القرش‬ ‫تسبح على السطح الخارج وتتبع رائحتها.‬ ‫وقلت لنفسي: "لا، ذلك الكابوس بأكمله...‬

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."