Translation of "قرب" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "قرب" in a sentence and their turkish translations:

يعيش عمي قرب المدرسة.

Amcam okulun yakınında yaşıyor.

اندلع حريق قرب منزلي.

Evimin yakınında bir yangın çıktı.

تقتات هذه الحيوانات قرب السطح،

Hayvanlar yüzeye yakın besleniyor,

قابلت رجلاً عجوزاً قرب المحطة.

İstasyonun yanında yaşlı bir adamla tanıştım.

توجد بعض المحلات قرب منزلي.

Evimin yanında birkaç dükkân var.

ولكن ذلك اليوم، قرب انتهاء المناقشة،

O uzun zaman sonra gerçekleşen ilk görüşmemizin sonuna doğru

‫قرب الطريق الممهد هي الأنسب للقاء.‬

Yol kenarındaki bu açıklık tam buluşmalık bir yer.

سار إلى بلاسينتيا وخيم قرب نهر بو

Placentia'ya hareket ediyor ve Po Nehri'nin karşısına kampını kuruyor.

للكشف عن مدى قرب الكويكبات من الأرض.

asteroitlerin Dünya'ya ne kadar yakın olduğunu tespit etmek için.

هناك نافورة ماء للشرب قرب ملعب التنس.

Tenis kortu yanında bir çeşme var.

ولكن عندها، وبحدود العمر 40، قرب منتصف العمر،

Ama, 40'lı yaşlarda, neredeyse yolun yarısında,

‫يكشف التصوير الحراري‬ ‫شبكة من الشعيرات الدموية قرب جلده...‬

Termal görüntüleme, deriye yakın bir kılcal damar ağının...

بعض الاطفال كانو يلعبون لعبة الصحن الطائر قرب البركة .

Bazı çocuklar göletin yakınında frizbi oynuyorlardı.

- تعيش أختي قرب يوكوهاما.
- أختي تسكن بالقرب من يوكوهاما.

Kız kardeşim Yokohama yakınında yaşar.

العراقية المطلة على الخليج العربي وذلك قرب شبه جزيرة الفاو

Körfezi'ne bakan Ras Al-Bisha bölgesinde , Faw yarımadasının yakınında

تبعه نصف أسطول الإمداد عن قرب والذين كان متجها لإغلاق الميناء

Yedek filonun bir kısmı, limanı kuşatmak için yakınlarda takip ediyordu.

كان بورمان ولوفيل وأندرس أول البشر الذين شاهدوا سطح القمر عن قرب.

Borman, Lovell ve Anders, ay yüzeyini yakından izleyen ilk insanlardı.