Translation of "الخط" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "الخط" in a sentence and their turkish translations:

الخط الساحلي هادئ

Gölün kıyı hattı ürpertici bir sessizlikle kaplanmış durumda.

قد عبرت الخط هنا

çizgiyi aşmıştı burada

لذا فيما يخص الخط الزمني،

Zamanlama açısından baktığımızda

لا تقفل الخط من فضلك.

Telefonu henüz kapatmayın, lütfen.

إذا كان الخط محفوراً في ذاكرتي

hafızama kazınan replik ise

علاوة على ذلك ، منضبط وشكل الخط

üstelik yine disiplinli ve çizgi şeklinde

وأوضح سبل عيش الناس في مرحلة الخط

insanların geçim sıkıntısını hat safhada anlattı

وبدلاً من ذلك، أمر بهجوم ضد الخط الأمامي الروماني

Fakat bunun aksine Hannibal, Romalıların ön hattına kanlı bir hücum emri verdi.

‫هذا يعني أن هذا...‬ ‫هو الخط بين الشرق والغرب.‬

Yani bu bir  doğu-batı hattı.

اتصل سلاح الفرسان المدرع الأرميني مع الخط الإسلامي وكسر تشكيله

Silisyalı zırhlı süvariler Müslüman hattıyla çarpışmaya başladığı gibi hatları dağılmıştı.

من خلال التحميل الزائد على الجناح، دفع المغول الخط الإسلامي

Kanada fazla yükleme yapan Moğollar;Müslüman hattını geriye doğru itiyorlardı.

في معركة الشتاء الوحشية في إيلاو ، احتلت قواته مركز الخط.

Eylau'daki acımasız kış savaşında askerleri hattın merkezini tuttu.

على الجبهة الشرقية، قد انتهت الروس تراجع طويل واستقرت الخط،

Doğu Cephesinde, Ruslar sona erdi. uzun bir geri çekilme ve çizgi stabilize,

عند تفريق خط الأقنجي، وجد المجريون أنفسهم أمام الخط العثماني

Akıncıların dağılmasının ardından Macarlar, biçimlenmiş

سرعان ما توجهت بقايا الخط نحو أسطولهم على نهر الدانوب.

Kısa süre sonra ordunun geri kalanı Tuna Nehri üzerinde güvenli bir filoya doğru ilerliyordu.

كانت الدمامل في الطريق قبل أن يبدأ هذا الخط في الارتفاع ،

Bu çizgi yükselmeye başlamadan gamzeler yoldaydı.

منعت اسماء من السير بذات الخط في البداية فمع اوائل تسلم بشار

isimlerin aynı çizgide yürümesini engelleyen de aynıdır. Başlangıçta Beşar

تم تصميمه بحيث ان الخط الواصل بين نقطتين على الخريطة يعطي نفس

Haritadaki iki nokta arasında çizilen bir çizginin, bu noktalar arasında gezinmek için

على الخط حتى أجبرته إصابة في الكتف في اليوم الأخير على العودة إلى فرنسا.

etti ve son gün Fransa'ya dönmek zorunda kalana kadar çizgiyi tuttu.

اذا رجعنا الان الى الكـــــرة الأرضية ، سترى ان هذا الخط لا يعتبر اقصر مسافة

Eğer aynı hattan geri dönersek, bu hattın en kısa rota olmadığını görürsünüz.

عند إدراكه أن الخط العثماني يمكن أن ينكسر في أي لحظة، دفع ستيفان جواده إلى الأمام،

Yorgun Osmanlı ordusunun her an yok edilebileceğini anlayan Stefan, atına binerek