Translation of "الأسوأ" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "الأسوأ" in a sentence and their turkish translations:

علينا أن نتوقع الأسوأ.

En kötüsünü beklemek zorundayız.

ولكن الأسوأ أن الطبيب أجلسني

Fakat daha kötüsü, doktorum beni oturttu

التحدث مع والدي كان الجزء الأسوأ.

Annemlerle konuşmak en kötü kısımdı.

كانوا الأسوأ في التعلم من الأخبار السلبية

kötü haberden öğrenmede en kötüleriydi

لم أعرف ماذا أتوقع، لكنني توقعت الأسوأ

Nasıl bir beklentide olmam gerektiğini bilmesem de en kötüsüne hazırdım.

السيناريو الأسوأ، هو أننا نستطيع التحدث عن مدوناتنا الصوتية.

en kötü ihtimalle podkastlarımız hakkında konuşurduk.

بل الأسوأ، عندما تسأل الناس: "هل تستمعون إلى الإعلام يتحدث عن الأمر؟"

Ve daha da kötüsü “Medya da bunun konuşulduğunu duyudunuz mu?" sorusuna.