Examples of using "نتوقع" in a sentence and their turkish translations:
En kötüsünü beklemek zorundayız.
Geçmiş nasılsa geleceğin de öyle olmasını bekliyoruz,
Acaba arkeolojik kazılar yapmak için neyi bekliyor olabliliriz ki?
düşündüğümüz şey olmadan önce muhtemelen olacağını ön görürüz.
ve önümüzdeki beş yıl içerisinde üzüntü duyabileceğimizi söyledi.