Translation of "Yetmez" in Spanish

Ona gücü yetmez.

- Ella no puede costearlo.
- Ella no se lo puede permitir.

Buna gücümüz yetmez.

No podemos costearlo.

Tom'un ona gücü yetmez.

Tom no lo puede costear.

Tom'un kefalete gücü yetmez.

Tomás no puede pagar la fianza.

Bunu yapmaya param yetmez.

No tengo suficiente dinero para hacerlo.

Tom'un her ikisine gücü yetmez.

- Tom no puede permitirse ambos.
- Tom no puede darse el lujo de ambos.

"Kötü" kelimesi o hissi anlatmaya yetmez.

La palabra "horrible" no le hace justicia a la sensación.

- Yeni bir arabayı göze alamam.
- Yeni bir arabaya gücüm yetmez.
- Yeni bir arabaya param yetmez.

No me puedo costear un auto nuevo.

Senin nasıl harika olduğunu anlatmaya kelimeler yetmez.

No existen palabras para expresar lo increíble que eres.

Gücüm yeter yetmez dünya seyahati yapmayı planlıyorum.

Yo planeo viajar alrededor del mundo tan pronto como pueda costearlo.

Bir ev almaya gücüm yeter yetmez, alacağım.

Tan pronto como pueda costearme comprar una casa, lo haré.

Tom'un o tür bir bilgisayara gücü yetmez.

Tom no puede permitirse ese tipo de ordenador.

Tom'un Mary'ye hoş bir şey almaya gücü yetmez.

Tomás no puede comprar nada chulo para María.

Böyle pahalı bir restoranda yemek yemeye gücüm yetmez.

No me puedo permitir comer en un restaurante tan caro.

Öyle pahalı bir mağazadan alışveriş yapmaya param yetmez.

No puedo permitirme comprar en una tienda tan cara.

- Bunu yapacak param yok.
- Bunu yapmaya param yetmez.

No tengo suficiente dinero para hacerlo.

Almaya gücüm yeter yetmez yeni bir araba almayı planlıyorum.

Planeo comprar un auto nuevo tan pronto pueda costearme uno.

- Bir dil asla yeterli değildir.
- Bir dil asla yetmez.
- Tek dil asla yeterli değildir.

- Un idioma nunca es suficiente.
- Una lengua nunca es suficiente.

- Böyle bir evi Tokyo'da kiralamaya gücüm yetmez.
- Tokyo'da böyle bir ev kiralamaya bütçem elvermez.

No me alcanza rentar una casa de este tipo en Tokio.

- Kullanılmış bir araba almayı göze alamam.
- İkinci el araba almaya param yetmez.
- İkinci el araba alacak param yok.

- No me alcanza comprar un coche usado.
- No me puedo permitir comprarme un coche de segunda mano.

- Yeni bir araba almayı göze alamam.
- Yeni bir araba almaya gücüm yetmez.
- Yeni bir araba almak için param yok.

No puedo permitirme comprar un coche nuevo.