Translation of "Yerdir" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Yerdir" in a sentence and their spanish translations:

Meydan, insanların buluştuğu yerdir.

Una plaza es el lugar donde la gente se encuentra.

Gizemli, korkulası bir yerdir.

Es un lugar misterioso y presagioso.

Bu mükemmel bir yerdir.

- Este es el sitio perfecto.
- Este es el lugar perfecto.

Bu, mükemmel bir yerdir

Esta es la ubicación perfecta.

Boston, gitmek istediğim yerdir.

- Adonde quiero ir es a Boston.
- Boston es adonde yo quiero ir.

Bu, kazanın olduğu yerdir.

Este es el lugar donde ocurrió el accidente.

Dünya hepimizin yaşadığı yerdir.

La Tierra es donde todos vivimos.

Bu, savaşın olduğu yerdir.

Éste es el lugar donde tuvo lugar la batalla.

Bu Tom'un çalıştığı yerdir.

Este es el sitio donde trabaja Tom.

Dünya tehlikeli bir yerdir.

El mundo es un lugar peligroso.

- Bu, doğduğum ve büyüdüğüm yerdir.
- Bu doğduğum ve büyüdüğüm yerdir.

Aquí es donde nací y me crie.

Hatta yeni endüstrilerin doğduğu yerdir.

e incluso nuevas industrias.

Bu, dünyadaki en kötü yerdir.

Este es el peor lugar del mundo.

Kilise ibadet edilen bir yerdir.

Una iglesia es un lugar para rezar.

Bu, ailemin yaşamış olduğu yerdir.

Aquí es donde mi familia solía vivir.

Burası her şeyin başladığı yerdir.

Aquí es donde todo empezó.

Bu doğduğum ve büyüdüğüm yerdir.

Aquí es donde nací y me crie.

Aslında evrendeki en az yalnız yerdir.

entonces es el lugar menos solitario en el universo.

Ve sık ormanların bulunduğu bir yerdir.

y bosques tupidos.

Tatoeba çevrimiçi dünyada en güzel yerdir.

Tatoeba es el lugar más hermoso en el mundo virtual.

Bir maden değerli madenleri bulduğun yerdir.

Una mina es donde encuentras piedras preciosas.

Boston, Tom ve Mary'nin tanıştığı yerdir.

Boston es donde Tom y Mary se conocieron.

Sahil, çocukların oynaması için ideal bir yerdir.

La playa es un lugar ideal para que jueguen los niños.

Ki akademi, binlerce kişinin hayallerinin yıkıldığı bir yerdir.

tierra de mil sueños destrozados.

Maruyama Parkı pek çok insanın toplandığı bir yerdir.

El parque Maruyama es un sitio donde mucha gente se reune.

Bu kilise çok ünlü ve güzel bir yerdir.

Esta iglesia es un lugar muy famoso y bonito.

Bu bir çadır kurmak için iyi bir yerdir.

Este es un buen lugar para levantar una carpa.

Caddenin karşısındaki o yüksek bina Tom'un çalıştığı yerdir.

En ese edificio alto cruzando la calle es donde Tom trabaja.

Kuzey Şili'deki Atacama Çölü, yeryüzündeki en kurak yerdir.

El desierto de Atacama, en el norte de Chile, es el lugar más seco de la Tierra.

Muhtemelen yılanlar ve diğer şeyler için iyi bir yerdir.

Quizás sea un buen lugar para encontrar serpientes.

Parti başka insanlarla arkadaş olmak için elverişli bir yerdir.

- Una fiesta es un buen lugar para hacer amistad con otras personas.
- Una fiesta es un buen lugar para hacer amistades.

Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur?

¿Cómo es Nueva Zelanda? ¿Su población está tan dispersa como la de Australia?

- Bu, ilk kez birbirimizle tanıştığımız unutulmaz yerdir.
- Burası ilk kez karşılaştığımız unutulmaz yer.

Éste es el lugar inolvidable en el que nos encontramos por primera vez.