Translation of "çağrı" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "çağrı" in a sentence and their spanish translations:

Bir çağrı yapmalıyım.

Debo hacer una llamada.

Bu son çağrı.

Esta es la última llamada.

Tom, Mary'ye çağrı bırakmalıydı.

Tom debió haberle pagado a Mary.

Bir kızdan çağrı aldım.

Una chica me llamó.

Sanırım doğru çağrı yaptık.

Creo que tomamos la decisión correcta.

Bir çağrı yapmak istiyorum.

Quisiera hacer una llamada.

Ondan bir çağrı aldım.

Recibí una llamada de él.

Karanlıkta uzun mesafeli çağrı yapıyorlar.

Son llamadas de larga distancia en la oscuridad.

Çok önemli bir çağrı bekliyorum.

Estoy esperando una llamada muy importante.

Japonya'ya bir çağrı yapmak istiyorum.

Quisiera hacer una llamada a Japón.

Bugün bir sürü çağrı aldım.

Hoy hemos recibido un montón de llamadas.

Tom bir çağrı merkezinde çalışıyor.

Tom trabaja en un centro de llamadas.

O bir çağrı merkezinde çalışır.

Él trabaja en un call center.

Ben sadece bir çağrı bekliyorum.

Solo estoy esperando una llamada.

Senin için bir çağrı var.

Hay una llamada para ti.

Kimin çağrı aldığını biliyor musunuz?

¿Sabes quién contestó la llamada?

Tom'dan bir çağrı aldığıma şaşırdım.

Me sorprendió recibir una llamada de Tom.

Yavru, nihayet tanıdık bir çağrı duyuyor.

Por fin, la cachorra oye una llamada familiar.

Joseph ölümden bir çağrı duyduğunu söylüyor.

José dice haber oído un llamado de la muerte.

Senin için bir çağrı var. Bu Tom.

Hay una llamada para ti. Es Tom.

Genel gürültüyü delip geçen bir frekansta çağrı yapıyorlar.

Llama a una frecuencia que corta el ruido general.

Bir yerel çağrı yapmak istiyorum, numara 20-36-48

Quiero hacer una llamada local, el número es el veinte--treinta y seis--cuarenta y ocho.

Tamam, ellerimi saracağım ve helikoptere beni alması için çağrı yapacağım.

Voy a envolverme las manos y a llamar al helicóptero para una extracción.

Çağrı ne kadar belirgin olursa hedefi bulması o kadar kolay oluyor.

Cuanto más peculiar sea la llamada, más fácil será el objetivo.